Büyüklerimiz kendilerine su ikram edilince, içtikten sonra boş bardağı suyu getiren çocuğa verirken "su gibi aziz ol" derlerdi.
Herkes anlamından haberdar mıydı bilemiyorum.
Ama su azizdir gerçekten.
Gökten iner.
En sert kayaları delerek yeryüzüne çıkar
Pınar olur, nehir olur, akar. Geçtiği yerlere hayat verir.
Önüne set vurulur, birikir birikir. Bir açık bulup sızar; ya da bendini yıkar sel olur akar.
Akışı hayat vermek; duruşu daha güçlü akmak içindir.
Değirmen taşını çevirir, un elde eder.
Dinamoyu çevirir, enerji olur, elektrik olur.
Su azizdir, izzetlidir, güçlüdür.
Her halükarda faydalıdır.
O olmazsa hayat olmaz.
Rabbimiz her şeyi ondan var etmiştir. (Enbiya, 30)
İzzet Allah’tandır, Allah’ındır. Aziz olmak isteyen izzeti O’nda aramalıdır. Başka yerde izzet arayanların izzetten mahrum kalacaklarını söyler Rabbimiz. (Nisa,139)
Mümin, su gibi olmalıdır.
Davetçi, su gibi olmalıdır.
Sürekli hareket halinde, etrafını yeşertecek akmalı, koşmalıdır.
Durmak zorunda kalırsa güç biriktirmelidir: Daha güçlü koşmak, daha geniş alanı yeşertmek için.
Suyun içinde, suyun kıymetini bilmeyenler de susuz kalmamalıdır.
Çünkü susuz kalmak ölmektir.
"Sizi, hayat verecek şeylere çağırdıklarında Allah ve Resul’üne icabet edin." (Enfal, 24) buyurur Rabbimiz.
Allah ve Resul’üne icabet etmemenin susuz kalmak olduğunu, ölmek olduğunu anlatmak da davetçinin işidir.
Su gibi aziz olun.
Su gibi temiz olun.
Su gibi temizleyin.
Su gibi mütevazı olun; yukarıda durmayın, toprağa değin. Hayat verin, yaşatın.
Yerde kalmayın, ağırlıklarınızdan kurtulun, semaya yükselin.
Rabbim su gibi aziz kılsın bizi.