“Yapılan iyiliği bilmek ve yaymak, övmek; minnettarlık” anlamındaki “şkr” (شكر) kökünden türemiştir.
Türkçe’de Allah’a karşı minnettarlığı ifade için şükür, insanlara karşı minnettarlığı bildirmek için teşekkür kelimeleri kullanılır.
“Küfr” (nimeti inkâr etme, nankörlük) şükrün zıddıdır.
İsfahânî şükrü üçe ayırmış ve kişinin üstüne; hizmet, övgü, duayla, dengine; iyiliğine karşılık bir iyilikle, altına; onu ödüllendirmekle olacağını söylemiştir.
“Şükür nimeti değil nimeti vereni görmektir.” (Ebû Bekir Şiblî)