EKONOMİ

"Türkiye'nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2023" araştırmasının sonuçları açıklandı

İstanbul Sanayi Odasının (İSO) "Türkiye'nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2023" araştırmasına göre, en büyük ikinci 500 sanayi kuruluşunun üretimden satışları geçen yıl 2022'ye göre yüzde 42,2 artarak 988 milyar liraya yükseldi.

Abone Ol

İSO tarafından geçen ay açıklanan "İSO Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2023" araştırmasının ardından daha çok KOBİ niteliğindeki kuruluşları kapsayan "İSO Türkiye'nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2023" araştırmasının sonuçları kamuoyuyla paylaşıldı.

Buna göre, İSO İkinci 500'ün üretimden satışları geçen yıl 2022'ye göre yüzde 42,2 artarak 695 milyar liradan 988 milyar liraya çıktı. 2021 ve 2022'ye göre zayıf bir performansa işaret eden bu artışta, yavaşlayan küresel talep, Kahramanmaraş merkezli deprem felaketi, uzun seçim dönemi ve ardından yeni ekonomi politikaları doğrultusunda uygulanan sıkılaşma politikaları belirleyici oldu.

İSO İkinci 500'ün üretimden satışlarındaki değişimler, yıl sonu enflasyon verisinden arındırılarak incelendiğinde, 2023 yılında üretimden satışların yüzde 13,7 gerilediği görüldü. Reel değişimler hesaplanırken son yıllarda olduğu gibi yine yıl sonu enflasyon verisi kullanıldı. İSO İkinci 500'ün üretimden satışları, enflasyona ilişkin tüm göstergelerde reel olarak geriledi. Bu hesaplamanın ortalama enflasyon verisi kullanılarak yapılması durumunda reel gerilemenin yüzde 7,6 olacağı görüldü.

İlk sırada Biska Tekstil yer aldı, 76 şirket listeye girdi

Üretimden satışlar baz alınarak yapılan 2023 yılına ilişkin İSO İkinci 500 sıralamasında Biska Tekstil, 2 milyar 958 milyon lirayla ilk basamakta yer aldı. Biska Tekstil'i 2 milyar 949 milyon lirayla Karel Elektronik takip ederken, Küçükçalık Tekstil 2 milyar 945 milyon lirayla üçüncü oldu.

Sıralamaya, üretimden satışları 2 milyar 958 milyon lira ile 1 milyar 294 milyon lira arasında olan şirketler girebildi. Geçen yıl 76 yeni kuruluş sıralamada yer alma başarısı gösterdi. 37 işletme, geçen yıl İSO 500'de iken bu yıl İSO İkinci 500'e geriledi. 387 kuruluş son 2 yılda da İSO İkinci 500'de yer aldı.

2023'te zayıflayan küresel büyüme dinamiklerine rağmen Türkiye'nin ihracatı binde 5 artarak 255,4 milyar dolara yükseldi. Bu dönemde Türkiye'nin sanayi ihracatı binde 2 düşüşle 245,6 milyar dolara geriledi. İSO İkinci 500'ün ihracatı ise yüzde 6,5 düşüşle 15 milyar dolar oldu. Türkiye geneli ve İSO 500'ün altında bir performansa işaret eden bu durum, nispeten daha küçük ve orta ölçekli kuruluşların dış pazarlara açılma ve rekabet gücünü koruma anlamında önemli ölçüde zorlandığını gösterdi. İSO İkinci 500'ün Türkiye sanayi ihracatı içindeki payı 0,4 puan azalarak yüzde 6,1'e geriledi.

İSO İkinci 500, satışlarda ve karlılıkta zayıf performans sergiledi

İSO İkinci 500, geçen yıl satışlarının yanı sıra karlılıkta da zayıf bir performans ortaya koydu. Bu dönemde İSO İkinci 500'ün faaliyet karı yüzde 44,9 artarak 145,5 milyar liraya çıktı. Buna karşılık aynı dönemde faaliyet karlılığı oranı yüzde 12,6 ile aynı kaldı.

Benzer şekilde, faiz, amortisman ve vergi öncesi kar büyüklüğü yüzde 46 artışla 176,8 milyar liraya ulaştı. Buna rağmen FAVÖK karlılığı sadece binde 1 artarak yüzde 15,3 oldu. Vergi öncesi kar ve zarar toplamı ise yüzde 26,8 artarak 94,7 milyar liraya yükseldi. Ancak satış karlılığı oranı 1,2 puan düşüşle yüzde 9,4'ten yüzde 8,2'ye indi.

Karlılıktaki zayıf performans, kar ve zarar eden kuruluşlar sayısında da kendini gösterdi. İSO İkinci 500'de vergi öncesi dönem kar ve zarar büyüklüğüne göre, 2022 yılında kar eden kuruluş sayısı 457 iken 2023'te 428'e geriledi. Zarar eden kuruluş sayısı da 43'ten 72'ye yükseldi. Bu sayı 2018 sonrasındaki en yüksek değer olarak dikkat çekti. Diğer taraftan, operasyonel karlılığı gösteren faiz, amortisman ve vergi öncesi kar ve zarar büyüklüğü esas alındığında, kar elde eden firma sayısının 495 ile aynı kaldığı ve yüksek seviyesini koruduğu görüldü.

İSO İkinci 500'ün karlılık bileşenlerini yansıtan bu tablo geçen yılla kıyaslandığında, 2023'ün en çarpıcı gelişmesinin, net kambiyo zararının neredeyse 5 katına çıkarak 4,1 milyar liraya ulaşması oldu. Net kambiyo zararındaki bu yüksek oranlı artışa karşılık kambiyo işlemleri haricindeki diğer gelirlerden elde edilen net kar 18,5 milyar liraya çıkarak kur zararını fazlasıyla telafi etti. Böylece net üretim faaliyeti dışı gelirlerin net satışlara oranı yüzde 0,8'den yüzde 1,2'ye çıktı.

İSO İkinci 500'ün aktif toplamı 1,4 trilyon liraya ulaştı

Araştırmaya göre, finansman giderleri sanayi kuruluşlarının karlılıklarında temel belirleyicilerden biri olmayı 2023 yılında da sürdürdü. İSO İkinci 500'ün finansman giderleri yüzde 103,1 artarak 65,6 milyar liraya yükseldi. Aynı yılda faaliyet karı yüzde 44,9 artışla 145,5 milyar liraya çıktı. Böylece finansman giderlerinin faaliyet karına oranı 12,9 puan artışla yüzde 45,1'e yükseldi.

Son 12 yıllık ortalamanın yüzde 44 olduğu düşünüldüğünde, yıllardan beri hep işaret edildiği gibi sanayici elde ettiği karın yarısına yakınını finansman giderlerine ayırmak gerçeğinden kurtulamadı. Firmaların varlık ve kaynak yapısındaki gelişmeler incelendiğinde, 20 yıl aradan sonra hayata giren enflasyon muhasebesi uygulamasının İSO İkinci 500'ün bilanço büyüklüklerini önemli ölçüde etkilediği görüldü.

Enflasyon düzeltmesi sonrası verilerle İSO İkinci 500'ün aktif toplamı yüzde 110,4 artarak 1,4 trilyon liraya ulaştı. Bu artışın 343 milyar liralık kısmı enflasyon düzeltmesinden kaynaklandı. Duran varlıklar yüzde 181,6 artarak 668 milyar liraya çıkarken, dönen varlıklardaki artış yüzde 70,1 ile daha sınırlı gerçekleşti.

Pasif tarafta ise öz kaynaklar 2023'te enflasyon düzeltmesi sonrası verilerle yüzde 152,1 artarak 740 milyar liraya yaklaştı. Bu kalemde enflasyon düzeltmesinin etkisi 339 milyar lira oldu. Düzeltme sonrası verilerle toplam borçlar yüzde 76,7 artarak 641 milyar liraya çıkarken, düzeltmenin etkisi 4 milyar lirayla sınırlı kaldı.

Borç/öz kaynak ilişkisi tablosuna bakıldığında, enflasyon düzeltmesinin etkisiyle İSO İkinci 500'ün kaynak yapısında öz kaynaklar lehine önemli bir gelişme sağlandı. 2022'de yüzde 44,7 olan öz kaynak payı, 2023'te enflasyon düzeltmesi yapılmaması halinde yüzde 38,6'ya düşecekken, düzeltme sonrası yüzde 53,6'ya yükseldi. Enflasyon düzeltmesi, İSO İkinci 500'ün bilançosunda öz kaynak payını 15 puan artırarak toplam borçların üzerine çıkardı.

Mali borçlar 303 milyar liraya çıktı

Borçların alt kalemleri incelendiğinde, İSO İkinci 500'de mali borçların yüzde 66 artışla 303 milyar liraya çıktığı görüldü. Diğer borçlar ise yüzde 87,5 artışla 338 milyar liraya ulaştı.

Enflasyon düzeltmesinin, bilançoların aktif tarafında duran varlıklar, pasif tarafında ise öz kaynaklar üzerinden önemli bir değişim yarattığı ortaya konuldu. Bu da daha güçlü bir kaynak yapısının ortaya çıkmasını sağladı. 2021 ve 2022'ye benzer şekilde 2023'te de diğer borçlar, mali borçlardan daha hızlı arttı.

Kısa vadeli mali borçlardaki artış yüzde 59,4 ile uzun vadeli mali borçlardaki yüzde 76,4'lük artışın altında kaldı.

Sanayicilerin son yıllarda makul bir çözüm bulunmasını beklediği konulardan biri olan devreden KDV alacakları, gerek İSO 500 gerekse İSO İkinci 500 şirketleri için ciddi bir sorun olmaya devam etti. İSO İkinci 500'de devreden KDV yüzde 58,3 artarak 14,1 milyar liraya yükseldi.

Yüksek teknoloji grubunun payı arttı

İSO İkinci 500'de dikkati çeken bir diğer gösterge de teknoloji yoğunluklarına göre yaratılan katma değer dağılımı oldu. En yüksek payı yüzde 44,6 ile 4,6 puan gerilemenin yaşandığı düşük teknoloji yoğunluklu sanayiler alırken, orta-düşük teknolojili sanayilerin payı 0,9 puan artarak yüzde 26,2'ye, orta-yüksek teknolojili sektörlerin payı 2,6 puan artışla yüzde 25,7'ye ve yüksek teknoloji grubunun payı 1,2 puan artışla yüzde 3,6'ya yükseldi.

Bu veriler, özellikle orta-yüksek ve yüksek teknolojili sektörlerin payında kısmi bir iyileşmeye işaret etse de ulaşılan noktanın yeterli olmadığı öne çıktı.

İSO İkinci 500'de AR-GE yapan kuruluş sayısı 2021'de 235 ile en yüksek seviyesine ulaştıktan sonra son 2 yılda durağanlaştı. 2022'de 228'e gerileyen AR-GE yapan kuruluş sayısı 2023'te 227 oldu. Buna rağmen İSO İkinci 500'ün AR-GE harcamaları yüzde 41,5 artışla 3,9 milyar liraya yükseldi.

İstihdam yüzde 9,1, maaşlar yüzde 131,4 arttı

Araştırmaya göre, 2023'te İSO İkinci 500'ün istihdamı yüzde 9,1 artışla 285 bin kişiye ulaştı. Aynı yılda maaş ve ücretlerdeki artış ise yüzde 131,4 olarak gerçekleşti.

Halka açık kuruluşların sayısı 4 adet artarak 30'a yükselirken, yabancı sermaye paylı kuruluşların sayısı 7 adet azalarak 66'ya geriledi.

İSO İkinci 500'de yer alan kuruluşlar bağlı oldukları oda bilgilerine göre sıralandığında, yıllar itibarıyla sanayideki Anadolu ağırlığının arttığı ve Türkiye'deki dağılımının daha dengeli geliştiği dikkati çekti.

134 şirketle halen İSO İkinci 500 içinde en büyük paya sahip olan İSO'yu 44 şirketle Ege Bölgesi Sanayi Odası, 35 şirketle Kocaeli, 34'er firmayla Bursa ve Gaziantep, 19 işletmeyle Adana izledi.

Listede yer alan firmaların yüzde 65'e yakınının 4 sektör grubunda toplandığı görüldü. 109 firmayla "gıda ürünleri sanayisi", 78 firmayla "kimyasal ürünler, plastik ve kauçuk ürünleri sanayi", 71 firmayla "tekstil ürünleri sanayisi", 64 firmayla "ana metaller ve makine imalat sanayi" sektörleri öne çıktı.

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Bahçıvan: Ücretli çalışan sayısındaki artış dikkat çekici

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, yaptığı yazılı açıklamada, "Türkiye'nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu" çalışmasının 2023 sonuçlarını değerlendirirken, İSO İkinci 500 kuruluşlarının 2023 performansına bakıldığında, dünyada yüksek jeopolitik gerilimler, artan kutuplaşma ve sıkı para politikaları gibi küresel büyümeyi baskılayan bir dizi gelişmenin etkilerinin görüldüğünü kaydetti.

Ülkedeki gelişmelere bakıldığında da 6 Şubat deprem felaketi ve ekonomi politikalarındaki radikal dönüşümün yansımalarının İSO İkinci 500 sonuçlarında etkili olduğunu ifade eden Bahçıvan, özellikle ekonomiyi yeniden rasyonel bir zemine çekmeye yönelik politikalar çerçevesinde faizlerin kademeli fakat güçlü bir şekilde yükseltilmesinin doğal olarak sanayinin finansman ve faaliyet koşullarına yansıdığını belirtti.

Bahçıvan, İSO İkinci 500'ün ekonomik ve finansal büyüklüklerini değerlendirirken bu gelişmeleri de göz önünde bulundurmakta yarar olduğunu kaydederek, şu ifadeleri kullandı:

"Örneğin İSO İkinci 500'ün üretimden satışları 2023'te ivme kaybederek enflasyonun altında bir büyüme kaydederken, bu şirketlerin ihracatının da bir önceki yıla göre yüzde 6,5 daralması dikkat çekti. Öte yandan, sanayi istihdamının nispeten durağan seyrettiği bir yılda İSO İkinci 500'ün ücretli çalışan sayısındaki yüzde 9,1'lik artış dikkat çekici ve takdire değerdir.

İSO İkinci 500'ün, İSO 500'le kıyaslandığında daha çok küçük ve orta ölçekli firmaları içermesi bakımından finansal koşullardaki dalgalanmalara karşı daha hassas olduğunu söylemek mümkün. Nitekim finansman giderleri, kambiyo zararları ve ödenen faizlerin net katma değerdeki payı gibi veriler, 2023'ün ikinci yarısına başlayan ekonomideki politika değişiminin ilk yansımalarını sunuyor. Şirketler faaliyet karlılığını büyük oranda korusa da artan finansman maliyetleri ve kambiyo zararlarının dönem karlılığını zayıflattığı görülüyor."

"Dijitalleşme ve yeşil dönüşüm küresel rekabete damga vuracak"

Erdal Bahçıvan, "İSO 500'de de her yıl dikkatle takip ettiğimiz AR-GE ve teknoloji faaliyetlerine ilişkin göstergelerin İSO İkinci 500'deki görünümüne baktığımızda 2023'te İSO İkinci 500'ün teknoloji yoğunluklarına göre katma değer dağılımı kısmi bir iyileşme sinyali verse de ulaşılan noktanın tıpkı İSO 500'de olduğu gibi tatmin edici olmadığı açık. Özellikle üretimden satışlara oranla AR-GE harcamalarının son üç yıldır patinaj yapmasını, dijitalleşme ve yeşil dönüşümün küresel rekabete damga vuracağı bir gelecek açısından üzerinde durulmaya değer görüyoruz." açıklamasını yaptı.

İSO İkinci 500'ün performansını değerlendirirken 2023'ün iç ve dış dinamikler açısından rahat bir yıl olmadığını, ülkenin ekonomi politikalarında kritik bir sürece girerken sanayi kuruluşlarının yeni zorluklarla karşılaştığını ve önemli bir sınav verdiğini unutmamak gerektiğini vurgulayan Bahçıvan, "Yine de sonuçlar, sanayicimizin en zor faaliyet koşullarında dahi ülkemize karşı olan sorumluluklarını fedakarca yerine getirdiklerini ortaya koymaktadır. Yaşanan tüm zorluklara rağmen, yatırımlarıyla ekonomik büyümemize, ihracatımıza ve istihdama katkılarını sürdürmektedir." ifadelerini kullandı.