Varlıkla imtihan

Mal ve mülk dünya hayatının en ciddi imtihanlarındandır. Muhammed ümmeti olarak bu imtihanın bizler için çok daha çetin geçeceğini bizzat Rasul-i Ekrem’den işitiriz: “Her ümmetin bir fitnesi (imtihan vesilesi) vardır, benim ümmetimin fitnesi ise maldır.” (Tirmizi, Zühd, 26.) Bundan, çok değil 50-60 sene öncesiyle kıyasladığımızda ülkemizin ne kadar geliştiğini ve maddi imkânlarımızın ne kadar arttığını görmek mümkündür. Hayat standardımızın yükselmesi, varlıklı Müslümanların mal ile imtihanına işaret etmektedir. “Göklerin, yerin ve içindekilerin hükümranlığı Allah’a aittir.” (Maide, 5/17.) hükmünü unutan nice Müslüman, malın kendisine “emanet” olduğuna dair bir bilinci günlük yaşamın detaylarına taşıyamamaktadır. Bugünün inananları olarak elimizdeki varlığın muhtaç kardeşlerimizle paylaşılması gereken bir emanet olduğunu geç olmadan fark edelim. Varlığımızı maddiyatla ölçmeyelim, bu dünya ile sınırlamayalım. İmtihanın dengede gizli olduğunu hatırlayalım.

---

Selahattin Eyyûbî’nin Kudüs’ü Fethi (1187)

---

Nefsini arındıran elbette kurtuluşa ermiştir. (Şems, 91/9)a