Veda Tavafı: Âfâkî (mikât sınırları dışından gelen) hacıların Mekke’den ayrılmadan yapmaları gereken son tavaftır. Buna “sader (ayrılma) tavafı” da denir.
Veda tavafı, haccın aslî vâciplerinden biridir.
Hz. Peygamber (sas), “Sizden biri son olarak Kâbe’yi ziyaret etmeden ayrılmasın.” (Müslim, Hac, 379 [1327-1328]; bk. Buhârî, Hac, 144 [1755]) buyurmuştur.
Kafilesi Mekke’den ayrılacak olan bir kadının âdet hâli sebebiyle “veda tavafı” yapamaması durumunda ceza gerekir mi?
Âdet veya lohusa hâlindeki kadınların veda tavafı yapmaları vâcip değildir. Veda tavafı yapmadan Mekke’den ayrılabilirler. (Mergīnânî, el-Hidâye, 1/156) Bu durumda olduğu için veda tavafını yapamayan bir kadına hiçbir şey gerekmez.
Ziyaret tavafının hemen ardından veda tavafı yapmak caiz midir?
Veda tavafı, Hanefî ve Şâfiîlere göre vâcip, Mâlikîlere göre ise müstehaptır. (Mergīnânî, el-Hidâye, 1/148; Mevvâk, et-Tâc, 4/90; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, 2/280)
Hanefî mezhebine göre ziyaret tavafından sonra yapılan her nâfile tavaf, veda tavafı yerine geçer. Veda tavafının Mekke’den ayrılma gününde yapılması ise müstehaptır. (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, 2/523)
Şâfiî mezhebine göre hac görevlerini tamamladıktan sonra Mekke’den ayrılmak isteyen kişinin veda tavafını yapması hâlinde namaz kılma, dua etme veya yol hazırlığı yapma gibi bir durum dışında Mekke’den hemen ayrılması gerekir. Şayet bu kişi, herhangi bir ihtiyaç olmadan bir müddet daha Mekke’de kalırsa veda tavafını iade eder. (Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, 2/280) İhtiyaç hâlinde Hanefî mezhebinin görüşüyle amel edilmesi yerinde olur.