Genel anlamda üç mesajı bulunur.
İlki hayatı Allah için yaşamaktır. O’nun istediği gibi bir mümin olmaktır. Hicr suresinde genel olarak Allah için yaşamak ve mücadele etmek konusu işlenmektedir. (Hicr: Mekke’nin kuzeyinde Semut kavminin yaşadığı bir yerdir). Bu sure Kur’ân’ın rehberliği ile başlamaktadır; sonra tarihte tevhid ve şirk mücadelesi özetlenmekte, peygamberle mücadele edenlerin akıbetleri açıklanmaktadır: Hz. Adem ve şeytan mücadelesi (Hicr, 15/52-84), Hz. İbrahim ve azap meleklerinin diyaloğu (Hicr, 15/52-60), Lut kavminin helakı (Hicr, 15/61-77), Şuayb peygamberin kavmi Eyke’nin helakı (Hicr, 15/78-79) ve Semud kavminin yurdu Hicr ve helakı (Hicr, 15/80-84) anlatılmaktadır.
İkincisi müminlerin mütevazı ve cesur olmalarıdır. Sonra Hicr suresi şu güzel mesajlarla tamamlanmaktadır: İnsanlara güzel davran, Kur’ân’ı tebliğ et, onların elindeki güç sizi etkilemesin, müminlere şefkatli davran, müşriklere aldırma, Rabbini tesbih et ve O’na secde et, ölünceye kadar ibadete devam et (Hicr, 15/85-99).
Üçüncüsü ise peygamberlerin tebliğidir. Burada ayrıca Nahl suresi de bulunmaktadır. Bu surede; tevhid inancıyla ilgili yoğun bir tartışma ortamı oluşturulmakta; vahiy gönderen Allah, kâinatın ve sizin yaratıcınız-Rabbiniz olan Allah’tır (Nahl, 16/1-34). Müşrikler tek Tanrı olan Allah’a ortak koştukları için yeryüzünde büyük bir fitneye sebep olmakta ve hadlerini aşmaktadırlar (Nahl, 16/35-47). Siz Hz. İbrahim (a.s.) gibi olun, tebliğe devam edin ve sıkıntılara sabredin. Takva ve ihsan sahibi olun (Nahl, 16/120-128).