“Herkesin yöneldiği bir yön vardır. Haydi, hep hayırlara koşun, yarışın! Nerede olsanız Allah (cc) hepinizi bir araya getirir. Şüphesiz, Allah'ın (cc) gücü her şeye hakkıyla yeter.” (Bakâra 2/148)
Doğudan batıya, güneyden kuzeye; insanoğlunun nefes aldığı her yerde, ne mutlu ezan sesi işitene!
O tarifsiz, huzur veren his var ya! Hani ezan sesine kulak vermemizin ardından, bir camiye adım atarken içimizi saran! Yeni bir günün, yeni bir vaktine daha bizi kavuşturan Rabbimize şükürle, her birimizi dualarda buluşturan o his! İmandır! Teslimiyettir Yüce Allah’a! Alınan her nefesin kıymetini hatırlatıp, nefse uymaktan alıkoyandır! Yeryüzünün incileri camilerimizde, din kardeşlerimizle birlikte edâ ettiğimiz namazların ferahlığıdır! Camilerimiz, müminlerin dualarıyla, ibadetleriyle parlıyor. Gören bir daha bakıp, bin şükürle alnını secdeye götürüyor!
Kadim bir İslam ülkesi olan Fas, tarih boyunca İslam topraklarında 'el-Mağribü’l Aksâ' adıyla, yani 'Uzak Batı' olarak anıldı. Zira Fas, Kuzeybatı Afrika’da yer aldığından; şimdi olduğu gibi geçmişte de İslam ülkelerinin en batısındaki ülke konumundaydı.
Asya’dan, Anadolu’dan bir mümin çehresini dönse garbın afakına, Fas’ta parlayan mülk-i İslam ışığını görüyor! Bu ışığın, ışıltının en güzel örneklerinden biri, dünyaya nam salan II. Hasan Cami!
Yapımına 1980’de başlanıp, 90’lı yılların başında tamamlanan II. Hasan Cami, Fas halkının gönlünde ayrı bir yere sahip. Halktan toplanan bağışlarla yaptırılan bu camiyi, Faslı Müslümanlar, ayrı ayrı kendilerine ait hissediyorlar. Ne de olsa, İslam Mimarisinin geleneksel izlerinin, modern çizgilerle bir araya getirildiği bu eserin inşa edilmesi için bağışta bulunmuşlar.