#KEŞFET

Yeryüzündeki en faziletli üç mescid

Mescid-i Haram'da namaz kılmanın fazileti ile ilgili hadisler, Mescid-i Nebevî'de namaz kılmanın fazileti, Mescid-i Aksa’da namaz kılmanın fazileti

Abone Ol

عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللّه عَنْهُ عَنْ النّبِيّ صَلّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلّمَ قَالَ: لَا تُشَدّ الرِّحَالُ إِلّا إِلَى ثَلَثَةِ مَسَاجِدَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ وَمَسْجِدِ الرّسُولِ صَلّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلّمَ وَمَسْجِدِ الأقصى

Ebû Hureyre’den (ra) aktarıldığına göre; Peygamber (sas) şöyle buyurmuştur: “(İbâdet için) şu üç mescidden başkasına yolculuk edilmez: Mescidu’l-Haram, Mescidu’r-Rasûl (Mescidu’l-Nebevî) ve Mescidu’l-Aksâ.”  (Buhârî, Fadlu’s-Salâti fi Mescidi Mekke ve’l-Medine 1, No:1189)


Mescid-i Haram'da namaz kılmanın fazileti 

عن جابرٍ رضي الله عنه قال: قال رسول الله صَلّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلّمَ: صلاةٌ في المسجدِ الحرامِ أفضلُ من مئةِ ألفِ صلاةٍ فيما سواه.

Cabir’den (ra) aktarıldığına göre; Peygamber (sas) şöyle buyurmuştur: “Mescid-i Haram’da kılınan bir namaz, diğerlerinde kılınan yüz bin namazdan daha faziletlidir.” (İbn Mace, İkametu’s-Salat, 5/195, 1406.hadis)


عن عبد الله بن الزبير قال: قال رسول الله صَلّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلّمَ: صَلاةٌ في المَسجِدِ الحَرامِ أَفضَلُ مِن مئةِ صَلاةٍ في مسجدي هذَا.

Abdullah b. Zübeyr’den (ra) aktarıldığına göre Rasulullah (sas) şöyle buyurmuştur: “Mescid-i Haram’da kılınan bir namaz, burada (benim mescidimde) kılınan 100 namazdan daha faziletlidir.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 4/5, No:16117)


 Mescid-i Nebevî'de namaz kılmanın fazileti

عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ أنَّ النّبِيَّ صَلّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلّمَ قَالَ: صَلَاةٌ فِي مَسْجِدِي هَذَا خَيْرٌ مِنْ أَلْفِ صَلَاةٍ فِيمَا سِوَاهُ إِلّا الْمَسْجِدَ الْحَرَامَ

Ebû Hureyre’den (ra) aktarıldığına göre; Peygamber (sas) şöyle dedi: “Benim şu (Medîne) Mescidimde kılınan bir namaz, (Mekke’deki) Harem Mescidi müstesna olmak üzere, başka mescidlerde kılınan bin namazdan hayırlıdır.”  (Buharî, Fadlu’s-Salâti fi Mescidi Mekke ve’l-Medine 1, 1190)


عَنْ جَابِرٍ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: صَلَاةٌ فِي مَسْجِدِي أَفْضَلُ مِنْ أَلْفِ صَلَاةٍ فِيمَا سِوَاهُ إِلَّا الْمَسْجِدَ الْحَرَامَ وَصَلَاةٌ فِي الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ أَفْضَلُ مِنْ مِائَةِ أَلْفِ صَلَاةٍ فِيمَا سِوَاهُ

Cabir’den (r.a.) aktarıldığına göre; Rasulallah (sas) şöyle buyurmuştur: “Benim mescidimde kılınan bir namaz, onun dışındaki camilerde kılınan 1000 namazdan daha faziletlidir. Ancak Mescid-i Haram hâriç. Mescid-i Haram’da kılınan bir namaz ise onun dışındaki 100 bin namazdan daha faziletlidir.”
(İbn Mace, İkametu’s-Salat, 5/195, 1406.hadis)


عن أبي هريرة عَنِ النبيِّ ﷺ، قالَ: ما بيْنَ بَيْتي ومِنْبَرِي رَوْضَةٌ مِن رِياضِ الجَنَّةِ، ومِنْبَرِي على حَوْضِي.

Ebu Hureyre’nin (sas) aktardığına göre Peygamber (sas) şöyle buyurmuştur: “Evimle minberimin arası, cennet bahçelerinden bir bahçedir ve minberim havzımın üzerindedir.” (Buhârî, Fadlu’s-salâti fî Mescidi Mekke ve’l-Medîne 5, No:1195)


Mescid-i Aksa’da namaz kılmanın fazileti

عَنْ مَيْمُونَةَ مَوْلَاةِ النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنَّهَا قَالَتْ: يَا رَسُولَ اللهِ أَفْتِنَا فِي بَيْتِ الْمَقْدِسِ. فَقَالَ: اِئْتُوهُ فَصَلُّوا فِيهِ -وَكَانَتِ الْبِلَادُ إِذْ ذَاكَ حَرْبًا- فَإِنْ لَمْ تَأْتُوهُ وَتُصَلُّوا فِيهِ فَابْعَثُوا بِزَيْتٍ يُسْرَجُ فِي قَنَادِيلِهِ

Peygamber’in (ssa) azatlısı Meymune (ra): “Ya Rasulallah! Beyti’l-Makdis’e gidip gitmeme hakkında bize ne buyurursunuz?’’ dedi. Allah Rasulü: “Gidin ve orada namaz kılın!’’ diye cevap verdi. Fakat o zaman orada (Bizans ile Persler arasında) savaş vardı ve bunu dikkate alan Peygamber (sas) şöyle buyurdu: “Şayet oraya gidemez ve orada namaz kılmazsanız, oranın kandillerini aydınlatacak yağ gönderin!’’ buyurdu.’’  (Ebu Davud, Salat, 14)


عَنْ عَبْدِ اللهِ بْنِ عَمْرٍو عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قال: لَمَّا فَرَغَ سُليْمَانُ بْنُ دَاوُدَ مِنْ بِناِءِ بَيْتِ الْمَقْدِسِ سَألَ اللهَ ثَلَاثاً حُكْمًا يُصَادِفُ حُكْمَهُ وَمُلْكًا لَا يَنْبَغِي لِأَحَدٍ مِنْ بَعْدِهِ وَأَلَّا يَأتِيَ هَذَا الْمَسْجِدَ أَحَدٌ لَا يُرِيدُ إِلَّا الصَّلَاةَ فِيهِ إلَّا خَرَجَ مِنْ ذُنُوبِهِ كَيَوْمِ وَلَدَتْهُ أمُّهُ فَقَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: أَمَّا اثْنَتَانِ فَقَدْ أُعْطِيَهُمَا وَأَرْجُو أَنْ يَكُونَ قَدْ أُعْطِيَ الثَّالِثَةَ

Abdullah b. Amr (r.a.), Hz. Peygamber’den (s.a.v.) şöyle rivayet etmiştir: Davud’un (as) oğlu Süleyman (as), Beyti’l-Makdis’in binasını bitirince Allah Teâlâ’dan üç dilekte bulundu:

İlahî hükme uygun bir hüküm verme kudreti.

Kendisinden sonra hiç kimseye nasip olmayacak bir mülk ve saltanat.

Namaz kılmak için Mescid-i Aksa’ya gelen kimsenin annesinden doğduğu gün gibi günahlarından arınması/çıkması.

Peygamber (sas) buyurdu ki: “Süleyman’ın (as) dilediği ilk iki şey kendisine verilmiştir. Üçüncü dileğinin de kendisine verilmiş olmasını umarım.” (İbn Mace, İkametu’s-Salat, 5/196, 1408.hadis)


عَنْ أَبِي ذَرٍّ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ، قَالَ: تَذَاكَرْنَا وَنَحْنُ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَيُّمَا أَفْضَلُ: مَسْجِدُ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَوْ بَيْتُ الْمَقْدِسِ؟ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: صَلَاةٌ فِي مَسْجِدِي هَذَا أَفْضَلُ مِنْ أَرْبَعِ صَلَوَاتٍ فِيهِ، وَلَنِعْمَ الْمُصَلَّى هُوَ وَلَيُوشِكَنَّ أَنْ يَكُونَ لِلرَّجُلِ مِثْلُ سِيَةِ قَوْسِهِ مِنَ الْأَرْضِ حَيْثُ يَرَى مِنْهُ بَيْتَ الْمَقْدِسِ خَيْرٌ لَهُ مِنَ الدُّنْيَا جَمِيعًا

Ebu Zer (ra) şöyle demiştir: “Rasûlullah’ın (sas) yanındayken, Rasûlullah’ın (sas) mescidinin mi, Beyti’l Makdis’in mi daha faziletli olduğunu aramızda konuşuyorduk. Bunun üzerine Rasûlullah (sas) şöyle buyurdu: ‘Benim şu mescidimde kılınan namaz, Beyti’l- Makdis’te kılınan dört namazdan daha faziletlidir. Orası ne güzel bir mescittir. Bir adamın Beyti’l-Makdis’i görebileceği yerde atını bağlayacak kadar yerinin olmasının, ona bütün dünyadan daha hayırlı olacağı günün gelmesi yakındır.” diye buyurdu. (Taberânî, el-Mu’cemu’l-Evsat, 7/103)


عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ، قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: صَلَاةُ الرَّجُلِ فِي بَيْتِهِ بِصَلَاةٍ، وَصَلَاتُهُ فِي مَسْجِدِ الْقَبَائِلِ بِخَمْسٍ وَعِشْرِينَ صَلَاةً، وَصَلَاتُهُ فِي الْمَسْجِدِ الَّذِي يُجَمَّعُ فِيهِ بِخَمْسِ مِائَةِ صَلَاةٍ، وَصَلَاتُهُ فِي الْمَسْجِدِ الْأَقْصَى بِخَمْسِينَ أَلْفِ صَلَاةٍ، وَصَلَاتُهُ فِي مَسْجِدِي بِخَمْسِينَ أَلْفِ صَلَاةٍ، وَصَلَاةٌ فِي الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ بِمِائَةِ أَلْفِ صَلَاةٍ

Enes b. Malik’ten (ra) rivayet edildiğine göre Peygamber (sas) şöyle buyurmuştur: “Bir adamın kendi evinde kıldığı namaza bir namaz sevabı verilir. Oturduğu beldenin sakinlerinin devam ettikleri camide kıldığı namaz yirmi beş kat sevap verilir. Cuma namazının kılındığı camide kıldığı namaza beş yüz kat sevap verilir. Mescid-i Aksa’da kıldığı namaza elli bin kat sevap verilir. Benim Mescidimde kıldığı namaza elli bin kat sevap verilir. Mescid-i Haram’da kıldığı namaza ise yüz bin kat sevap verilir.”  (İbn Mace, İkametu’s-Salât, 5/ 198, 1413.hadis).