Yeryüzünün ilk mabedi: Mescid-i Haram
Yeryüzünü imar ve ıslah vazifesiyle yükümlü insan, inşası bizzat Allah tarafından emredilen ve yeri gösterilen ilk mabet Kâbe’yi maddi olarak imar ederken mabet de insanı manevi olarak imar etmiştir. İnsan ve mabet arasındaki bu dönüştürücü etki bir bakıma tarihi de belirlemiştir: Mabet şehir mimarisinin merkezi birimi, şehrin sakinlerini tanımlayan kimliğin ve değerlerin en bariz simgesi olmuş, şehir mabetle tanımlanmıştır. Dünyanın dört bir yanını bu kimlikle irşat eden yeryüzü mescitleri, kimi zaman mütevazı bir kubbe, kimi zaman bir mimari şahika ya da abidevi bir bina olarak insanın varoluş sebebinin, insan-mabet ilişkisini belirleyen ve nihayet yön veren bu başlangıç noktasının hatıralarını taşır. Hz. Peygamber (sas) belki de bu imarın dönüştürücü etkisine dikkat çekerek Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Aksa’nın ziyaret edilmeye değer üç mescit olduğunu belirtmiştir. Öyle ki bu mescitlerde yapılan ibadetler diğer mescitlerdekine nazaran daha faziletlidir.
---
Bir Hadis: "Allah’ım! Ahlakın, işlerin ve arzuların çirkin ve kötü olanlarından sana sığınırım.” (Tirmizî, Deavât, 128)