Zilhicce nedir?
Sözlükte “hac ayı” anlamındaki zilhicce (zülhicce, zülhacce) kamerî yılın son ayıdır.
Zilhicce ayı Kur’an-ı Kerim’de bahsi geçen hac aylarından biridir. Hac ayları, hicrî takvimdeki Şevval ve Zilka‘de aylarının tamamı ile Zilhicce ayının ilk 10 günüdür. Zilhicce ayı hac menâsikinin ve Kurban bayramının idrak edildiği günleri içinde barındırır.
Zilhicce’nin onuncu günü ise sevinç ve coşku günleri olan Kurban Bayramı başlar.
Müminler bu kıymetli vakitlerde kardeşliğin gereği olarak gönüllerini birbirine açar. İçtenlik ve samimiyet nişanesi olan kurban ile kazanılan Allah’a yakınlık, kurban etlerini paylaşmak suretiyle kullar arasında da yakınlaşmaya dönüşür. Kurban bayramı zilhiccenin onuncu günü başlar ve dört gün devam eder. Bu ayın onuncu gününe “nahr/zebh günü”, on-on ikinci günlerine “eyyâm-ı nahr” veya aynı günlerde hacıların Mina’da bulunmaları sebebiyle “eyyâm-ı Minâ”, on bir-on üçüncü günlerine de “eyyâm-ı teşrîk” adı verilir.
Zilhicce’nin dokuzuncu günü öğle vakti ile onuncu günü fecr-i sadık arasında Arafat vakfesi yapılır. Zilhiccenin sekizinci günü “terviye”, dokuzuncu günü “arefe” günü olarak bilinir. Onuncu günü ise Kurban bayramının birinci günüdür.
Müfessirlerin çoğunluğu, Fecr sûresinin 2. âyetinde üzerine yemin edilen on gecenin zilhicce ayının ilk on gecesi olduğu görüşündedir (Şevkânî, Fetḥu’l-ḳadîr, V, 432). İbn Abbas’ın, “Bilinen günlerde Allah’ın ismini zikretsinler” âyetinde geçen (el-Hac 22/28) “bilinen günler” ifadesini de zilhiccenin ilk on günü veya teşrik günleri diye yorumladığı nakledilir.
Hz. Peygamber’in, “Allah katında ibadet edilecek -sâlih amel işlenecek- günler içinde zilhiccenin ilk on gününden daha hayırlısı yoktur” (Ebû Dâvûd, “Ṣavm”, 61);
"Allah katında zilhiccenin ilk on gününde yapılan amellerden daha değerlisi yoktur; bugünlerde tesbihi çok yapın; tahmîdi, tehlîli ve tekbiri çok söyleyin” buyurduğu nakledilir. (Şevkânî, Neylü’l-evṭâr, III, 354).
Hem hac mevsiminin hem de haram aylarının içerisinde yer alan bu ayın ilk on gününün faziletini Peygamber Efendimiz (sas) şöyle anlatmaktadır: “Allah katında şu on günde işlenecek salih amelden daha sevimli bir amel yoktur.” (Buhârî, Îdeyn, 11)
Zilhicce’nin ilk dokuz günü oruç tutmak müstehap kabul edilmiştir.
Hz. Peygamber (sas) bugünlerden olan arefe gününde tutulan oruca ise ayrı bir önem vermiştir. Dolayısıyla bu günleri oruç vb. ibadetlerle değerlendirmek gerekir.Yorgun düşmeleri ihtimali bulunan hacıların zilhiccenin sekizinci ve dokuzuncu günlerinde, özellikle vakfenin yapıldığı arefe gününde oruç tutmaları mekruh sayılmıştır.
Resûl-i Ekrem’den nakledilen, “Kesecek kurbanı olan kimse zilhicce ayı girince kurbanını kesinceye kadar saçından ve tırnaklarından hiçbir şey kesmesin”;meâlindeki hadisini (Müslim, “Eḍâḥî”, 42; Ebû Dâvûd, “Ḍaḥâyâ”, 2-3; İbn Mâce, “Eḍâḥî”, 11) dikkate alan Mâlikî, Şâfiî ve bir kısım Hanbelî fakihine göre kurban kesecek kişinin zilhicce ayı girince kurbanını kesinceye kadar saçlarını ve tırnaklarını kesmesi mekruhtur.
İslâm tarihinde zilhicce ayında meydana gelen önemli olaylar
Birinci ve İkinci Akabe biatları (621-622), Hudeybiye Antlaşması (6/628), Hz. Peygamber’in oğlu İbrâhim’in doğumu (8/630), Hz. Osman’ın şehid edilmesi (35/656) zikredilebilir.
Türk din mûsikisinde şevval, zilkade ve zilhicce aylarında genellikle güftelerinde hac, Kâbe sevgisi ve Kâbe hasreti terennüm edilen hac ilâhileri okunur.
Zilhicce Osmanlı belgelerinde ”ذ“ kısaltmasıyla gösterilmiştir.