Zorluklar karşısında mümin
Yaşadığımız hayat her zaman tek düze değildir. Bazen neşe, bazen hüzün kuşatır yüreğimizi. Bazen kolaylıkla yürürüz yolumuzda, bazen zorluk ve engellerle karşılaşırız. Ancak biliriz ki, bu hayatta yaşadığımız her olay kulluğun gereği, dünya imtihanının bir parçasıdır. Bizi zorluklar karşısında diri tutan en büyük gücümüz ise imanımızdır. İmanı bize lütfeden Rabbimiz; hayatın türlü sıkıntısı karşısında bize sabrı telkin etmiş, bir imtihanda olduğumuzu ve bu imtihanı vermeden bırakılmayacağımızı haber vermiştir. Resûl-i Ekrem (s.a.s) zorluklar karşısında müminin duruşunu şöyle ifade etmiştir: “Müminin durumu ne hoştur! Her hâli kendisi için hayırlıdır. Bu durum yalnız mümine mahsustur. Başına sevinecek bir hâl geldiğinde şükreder; bu onun için hayır olur. Başına bir sıkıntı geldiğinde sabreder; bu da onun için hayır olur.” (Müslim, Zühd, 64) O halde, mümin olarak bizlere düşen, imtihan karşısında umutsuzluğa kapılmadan daima gayretli, sabırlı ve dirençli olmaktır.
---
… Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa (ramazan orucundan tutamadığı günler kadar) diğer günlerde kaza eder. Oruç tutmaya güçleri yetmeyenlere bir fakiri doyuracak fidye gerekir… (Bakara, 2/184)