Ağız alışkanlığıyla yerli yersiz yemin etmek
Yemin etmek aslında mübah bir davranıştır. Fakat gereksiz yere yemin etmek ve çok yemin etmeyi alışkanlık hâline getirmek doğru değildir. Kur’an-ı Kerim’de, çok yemin etmenin Yüce Allah’ın hoşuna gitmeyen işlerden biri olduğuna işaret edilmiştir. (Kalem, 68/10) Dil alışkanlığıyla söylenen, başka bir deyişle, herhangi bir işin yapılması veya yapılmaması yönünde bir içeriğe sahip olmayan “vallahi”, “billâhi” şeklindeki sözler lağv (içi boş, hükümsüz) yemin sayılır. Yine bile bile yalan söyleme kastı olmaksızın, geçmiş veya şimdiki zamandaki bir husus üzerine doğru olduğunu zannederek yapılan yemin de lağv yemini sayılır. Bu tür yeminden dolayı kefaret gerekmez. Hiçbir kasıt olmasa bile gelecekteki bir iş hakkındaki her türlü yemin ise mün’akid yemin kapsamındadır. Bu şekilde yapılan yeminin gereği yerine getirilmediğinde kefaret gerekir. Bu tür yeminler kasıtsız söylense bile yemin-i lağv sayılmaz.
---
"Belgrad’ın Fethi (1521)
Mohaç Zaferi (1526)"