Alim Allah
Ne zaman sözümüzün doğruluğunu teyit etmek istesek, “Alîm Allah” ifadesini kullanırız. Bu, her şeyi bilen Allah’ın ilminin şahitliğine başvurmak demektir. Allah biliyor ki o dediğimiz doğrudur veya dediğimizi yapacağızdır. Ülkemiz insanının iç dünyasındaki samimiyete Rabbinin “Alîm” ismini şahit gösterişi dikkate şayandır. Samimi Müslümanın, kalbinde olana ne kadar güvendiğini gösterir. Şimdi, bu ismi anlamaya çalışalım. Alîm, “zaman ve mekân kaydı olmaksızın büyük-küçük, gizli-aşikâr, her şeyi hakkıyla bilen” anlamına gelir. Alîm ismine iman eden insan, içinde bulunduğu durum ne olursa olsun kendi gücünü aşan konularda onu bilen ve her şeye gücü yeten bir zatın himayesinde olduğunu bilir. Allah’ın Alîm olduğunu bilen O’ndan hiçbir şey gizlenemeyeceğini de bilir. Bu inancın ahlakımızın güzelleşmesindeki katkısına paha biçilemez. Zira içimizle, dışımızla her halimizin Allah’a malum olduğunu bilmek ve bunu hep hatırlamak bize sapasağlam bir iç kontrol sağlar.
---
Ayasofya-i Kebir Camii’nde Fetihten Sonra İlk Cuma Namazı Kılındı. (1453)
---
Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ona hainlik etmez, ona yalan söylemez ve onu yüzüstü bırakmaz. (Tirmizî, Birr, 18)