Arapçada “korumak, ezberlemek” manasındaki hıfz kökünden türeyen hafız, sözlükte “koruyan, ezberleyen” anlamına gelip Kur’an’ın tamamını ezberleyene denir. Yüce Kitabımızda Kur’an okuyanlardan övgüyle bahsedilmiş, Hz. Peygamber de Kur’an’ın okunması ve ezberlenmesi üzerinde özenle durmuş, Müslümanlar arasında Kur’an’ı daha çok bilenlere daha fazla değer vermiştir. Şüphesiz ki Kur’an’ın tamamını ezberlemek kolay bir iş değildir. Ancak Kur’an’ı sadece ezberlemek yeterli olmaz. Ezberlenen ayetlerin manasını da kavramaya, ilahi kelamın muhtevasına vâkıf olup gereğince amel etmeye gayret etmek gerekir. Hafızlığın insanlar arasında getirdiği şöhrete de dikkat edilmelidir. “Hafız”ın, okuduklarını sadece Allah rızası için okuması, Kur’an’ı menfaat vesilesi yapmaması ve bu konuda hassas davranması gerekir. Hafız, hafızlık vakarını koruyan, ilmiyle amil, iyi ve dürüst bir Müslüman, başta Kur’an olmak üzere bildiklerini tebliğ edip öğreten ve insanları irşad eden örnek bir insan olmalıdır.
---
Bir Hadis: “Allah’ım! Kötü bir ömür sürmekten sana sığınırım. Kalp fitnesinden sana sığınırım. Kabir azabından sana sığınırım.” (İbn Hibbân, İstiâze, 1024)