Her can dokunulmazdır
İslam’a göre can güvenliği ve dokunulmazlığı, insanın doğmadan önce daha anne karnında iken kazandığı fıtri bir haktır. Zaruri bir neden olmadığı sürece cenin hâlinde bile olsa bir insanın yaşama hakkı elinden alınamaz. Kişilerin can güvenliğinin sağlanması konusunda azami hassasiyeti gösteren İslam’da hatayla bile olsa bir hayata son vermenin “diyet” ve “köle azat etmek” gibi maddi cezaları, oruç gibi bedenen ödenen cezaları vardır. Kasten cana kıyanların cezası ise Kur’an-ı Kerim’de “kısas” yani katilin öldürülmesine hükmedilmesi olarak bildirilir. İslam, barış zamanında can güvenliği ve dokunulmazlığını din, dil ve ırk ayrımı olmaksızın tüm insanlar için geçerli sayar ve herkesin güvenliğini sağlamaya çalışır. Savaş zamanında dahi Rahmet Peygamberi, düşman askeri de olsa kimseye işkence yapılmamasını, organlarının kesilmemesini, çocukların ve kadınların öldürülmemesini emretmiştir.
---
Belgrad’ın Fethi (1521)
Mohaç Zaferi (1526)
---
Bazı insanlar iyiliğin anahtarı, kötülüğün kilididir. Bazıları da kötülüğün anahtarı, iyiliğin kilididir. Allah’ın, iyiliğin anahtarı eylediği kimselere ne mutlu! Allah’ın, kötülüğün anahtarı eylediği kimselere de ne yazık! (İbn Mâce, Sünnet, 19)