Diyanet Takvimi

Hicret: Allah için terk etmek

Bir Hadis: "Gerçek muhacir, Allah’ın yasakladığı şeyleri terk eden kimsedir." (Buhârî, İman, 4)

Abone Ol

Hicret: Allah için terk etmek

Peygamberimiz (sas) ve Mekke’deki Müslümanlar, dinlerini seçme ve yaşama hürriyetleri kısıtlanınca Medine’ye hicret etmek zorunda kaldılar. İslam tarihinin bu kutlu yolculuğu sadece bir mekândan diğerine yapılan fiziki bir yolculuk değildir. Zorluk ve sıkıntılardan rahatlık ve kolaylığa bir kaçış asla değildir. Hicret, inanç ve idealler uğrunda yeni ufuklara doğru zorlu bir yolculuktur. Allah’a imanın, sadakat ve teslimiyetin, sabır ve sebatın göstergesidir. Tevhide sarılıp şirkten kaçınma iradesidir. Batıldan uzaklaşıp hakka ve hakikate yönelmenin nişanesidir. Muhacir ise nefsinin heva ve arzularının tuzağına düşmeyen, şeytanın aldatmasına kanmayan, ulvi gayeleri süfli tutkulara feda etmeyendir. Bir ömür helallerle yetinen, haramlardan uzak durandır. Her daim hayra koşan, Hakk’ın rızasını arayandır. Sevgili Peygamberimiz, hicretin bu manevi boyutuna şöyle işaret ederek hicretin “kötü şeyleri terk etmek” anlamına geldiğini belirtmektedir (Müsned, IV, 114).

---

Peygamber Efendimiz (sas) Mekke’den başlayan Hicret’inde Medine’ye ulaştı. (622)