Kur'an sünnet bütünlüğü
Son ilahi vahiy Kur’an-ı Kerim ile onun ilk muhatabı, uygulayıcısı ve tebliğcisi olan Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) arasında ayrılmaz bir birliktelik söz konusudur. Kur’an hem lafız hem de mana itibariyle Allah kelamı iken, Sünnet Hz. Peygamber (s.a.s.) tarafından yaşanan ve ifade edilen vahiydir. Bu sebeple, bunlardan biriyle yetinilip diğerinden ayrı kalmak mümkün olmadığı gibi, birini diğerine tercih etmek de söz konusu değildir. Hz. Peygamber (s.a.s.) bir yandan Kur’an-ı Kerim’i insanlara ulaştırıp bir yandan da uygulayarak örnek oluyordu. Bu süreç içinde ashap, yaşadıkları problemleri çözüme kavuşturmak için bilgileri bizzat Kur’an’dan, onda bulamadıkları ya da anlayamadıkları konuları ise Hz. Peygamber’den öğreniyorlardı. Onların hayatında bu iki kaynak arasında fark yoktu.
Nitekim onlar, ‘‘De ki: Allah’a itaat edin, resûle de itaat edin.” (Nûr, 24/54) bu düsturu özenle yerine getiriyorlardı.