Kuba ne demektir?

Hicret sırasında Hz. Peygamber’in misafir olduğu ve ilk mescidi bina ettiği köyün ismidir.  Kuyuları ve hurma bahçeleriyle ünlü verimli bir vahada kurulmuş olan köy adını buradaki bir kuyudan almıştır (Yâkūt, IV, 301). 

Kuba Mescidi Niçin Önemlidir? 

Hicret sırasında Resûl-i Ekrem’in gelişi, burada üç katlı bir evin damına çıkan bir yahudi kızı tarafından görülüp müjdelenmişti. Hz. Peygamber’in “cennet pınarlarından bir pınar” diyerek övdüğü Gars kuyusu ve yüzüğünün düşürüldüğü Eris kuyusu buradadır. 

Hz. Peygamber (sas) hicret sırasında bir müddet Kubâ’da, Evs’in bir kolu olan Amr b. Avf oğullarından Külsûm b. Hidm’in evinde misafir kaldı; ashabıyla genişliğinden dolayı daha uygun gördüğü Sa‘d b. Hayseme’nin evinde sohbet etti. 

İslam tarihinde inşa edilen ilk mescid: Kuba

İslam tarihinde inşa edilen ilk mescid: Kuba Foto Galeri: İslam tarihinde inşa edilen ilk mescid: Kuba

Resûl-i Ekrem, Kubâ’da kaldığı günlerde inşaatında kendisinin de bizzat çalıştığı ilk mescidi yaptırdı. Ayrıca Kur’an’da “ilk günden beri temeli takvâ üzerine kurulu” diye sözü geçen mescid (et-Tevbe 9/108) çoğu rivayete göre Kubâ Mescidi’dir; âyette Kubâlılar da maddî ve mânevî temizliklerinden dolayı övülmüştür. Bir önceki âyette (et-Tevbe 9/107) münafıkların zarar vermek, içlerindeki küfrü gizlemek ve inananların arasını açmak amacıyla kurdukları bildirilen ve Hz. Peygamber (sas) tarafından yıktırılan Mescid-i Dırâr da burada idi.

Resûl-i Ekrem Medine’ye yerleştikten sonra da genellikle hafta sonlarında Kubâ’yı binekle veya yaya olarak ziyaret eder, mescidinde namaz kılıp verilmekte olan Kur’an derslerini denetledikten sonra aralarında düşmanlık olan kimseleri barıştırırdı.

Kuba'da namaz kılmanın fazileti

Başta Buhârî ve Müslim olmak üzere hadis kaynaklarında Mescid-i Kubâ’nın faziletine dair bölümlere yer verilmiş, Hz. Peygamber’in Medine’de bulunduğu zamanlar cumartesi, bazan da pazartesi günleri ve ramazanın 17. günü Mescid-i Kubâ’ya giderek namaz kıldığına dair rivayetler zikredilmiştir. Ayrıca onun mescidde sürdürülen öğretim faaliyetine nezaret ettiği, Kubâ’da namaz kılmayı umreyle eş değerde gördüğü rivayet edilmektedir (İbn Mâce, “İḳāmetü’ṣ-ṣalât”, 197; Tirmizî, “Mevâḳītü’ṣ-ṣalât”, 125).

Hz. Ömer Mescid-i Kubâ’yı ziyaret ettiğinde tozunu alır, buraya büyük hürmet gösterirdi.

Tarihte Mescid-i Kubâ

Mescid-i Kubâ, Hz. Osman ve Velîd b. Abdülmelik zamanında yapılan genişletmelerden sonra kare şeklinde 32 x 32 m. ebadına ulaştı.

Daha sonra çeşitli dönemlerde onarım ve tamiratlar geçiren Mescid- i Kubâ’nın tavan ve minaresi 1543’te Kanunî Sultan Süleyman tarafından yıktırılarak yeniden yaptırıldı. 1699’da mescidin eskiyen duvar ve minaresini yenileten II. Mustafa da mescidin dışına bir sebil ve abdest alma yerleri yaptırdı. Su ihtiyacını karşılamak için buradaki kumlukta derin kuyular kazdırdı.

II. Mahmud zamanında 1829’da gerçekleştirilen imar esnasında Kubâ Mescidi’nin kare şeklindeki ebadı 40 x 40 m. olarak tasarlanmış, duvarları yenilenmiş, üstü düz ahşap tavan yerine sütunlar üzerinde kemerlere oturan ve basık yarımküre kubbelerden oluşan bir tavanla örtülmüştür. Ayrıca arka kısımdaki çift sıra sütunlu revak tek sıraya düşürülmüş, böylece yapı İstanbul’daki selâtin camilerinin revaklı düzenine benzetilmeye çalışılmıştır.

1985’te tamamen yıkılıp yeniden inşa edilen mescid, sosyal tesislerden oluşan müştemilatıyla beraber 13.500 m2’lik bir alana ulaşmış, 10.000’den fazla insanın aynı anda ibadet edebilmesi sağlanmıştır. Önde yer alan kapalı kısımda 12 m. çapında altı büyük kubbe ile 6 m. çapında elli altı küçük kubbe yer almaktadır. Renkli mermerlerden geometrik desenlerle kaplanmış avlunun üç tarafında 6 m. çapında elli altı küçük kubbenin örttüğü revaklar yer alır. Mescidin avlusuna iki yanda ikişer, kuzey duvarında bir taç kapıdan girilir. Dikdörtgen planlı yapının dört köşesinde 47 m. yükseklikte birer minare yapılmıştır. Bu inşaat esnasında kullanılan mermerler Türkiye’den götürülmüştür. Yapıda yaklaşık 1200 m. kûfî, 200 m. celî sülüs kuşak yazısını Türk hattat Hasan Çelebi yazmış, kalemişi süslemeleri de Mustafa Çelebi yapmıştır.

Kuba Mescidi Nerededir? 

Resûl-i Ekrem döneminde, Mekke yolu üzerinde Medine’ye 6 mil mesafede bulunan bir köy iken zamanla büyüyerek şehrin de genişlemesiyle Medine’nin Mekke tarafında bulunan bir mahallesi haline gelmiştir. 

Kuba Mescidi günümüzde Mescid-i Nebevi'ye yaklaşık 4 km uzaklıktadır.