Japonya

Mütercim imam Levent, Tokyo Camii'ne renk katmayı hedefliyor

Japonya'nın başkentindeki Tokyo Camii İmam Hatibi Adem Levent müzisyenliği ve mütercimliğiyle mesleğine renk katmayı hedefliyor.

Abone Ol

Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı Tokyo Camisi imam hatipliğine bu yıl başlayan Levent, kariyer serüvenini, Tokyo'daki görevi ve hedeflerine yönelik konuştu.

1974 yılında Karaman'da doğduğunu söyleyen Levent, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Arapça Mütercim ve Tercümanlık Bölümü'nden mezun olduğunu ifade etti.

2007'de İstanbul'da göreve başladığını kaydeden Levent, 2013'te Kur'an-ı Kerim Kursu hocalığı sınavını kazandığını ve 2019'a kadar bu alanda öğreticilik yaptığını belirtti.

Mesleki kariyerinde, 2015'te bir yıl süreliğine Belçika'ya görevlendirildiğini belirten Levent, 2019'da Hacı Bayram Kur'an-ı Kerim kursunda görevlendirildiğini, bu yıl da Tokyo Camii'ne atandığını söyledi.

- "Göçmenlerin" Tokyo Camisi

Mescitlerin İslam alemindeki yerinin önemini vurgulayan Levent, Hazreti Muhammed'in Mekke'den Medine'ye hicretinden hemen sonra ilk iş olarak Mescid-i Nebevi'yi inşa ettiğini anımsattı.

Benzer şekilde Müslümanların da dünya genelinde, bir bölgeye göç sonrası ilk iş olarak mescit imar ettiklerini kaydeden Levent, Tokyo Camii'nin inşasının hikayesindeki benzerliğe dikkati çekti.

Levent, Rusya'da yaşanan Bolşevik ihtilalinde zulümle karşılaşan Müslümanların "dinlerini daha iyi yaşamak için" bu ülkeden, Japonya'ya göçtüğünü ifade etti.

Göçmen Müslümanların seyyah ve gazeteci Abdürreşid İbrahim'in önderliğinde Tokyo Camii'nin inşasına yöneldiklerini kaydeden Levent, konumu itibarıyla caminin "Japonya'nın merkezinde" yer aldığını belirtti.

Levent, "Ülkede halihazırda büyüklü küçüklü 110'u aşkın mescit var ve Japonya'da 'külliye' olarak gösterilebilecek tek mescit Tokyo Camisi." ifadesini kullandı.

- Mütercimliğin rahatlığını hissediyor

Uzmanlık alanı Arapça olduğu için bu dilin konuşulduğu bir ülkede görevlendirilmeyi beklerken, Japonya'ya tayin edilmesinin "kendisini hayrete düşürdüğünü" anlatan Levent, görevi sonrası ise bunun aksini yaşadığını bildirdi.

Yurt dışı imamlığı görevi dolayısıyla "Arapça'ya ne kadar ihtiyaç olduğunu Japonya'ya gelince anladığını" kaydeden Levent, böylelikle ilk tedirginliğini atlattığını söyledi.

Camideki cemaatin çoğunun Mısır, Suudi Arabistan ve Yemen kökenli olduğunu dile getiren Levent, cami yerleşkesinin "büyükelçiliklerin mıntıkasında" konumlanmasının avantajını gördüklerini de ekledi.

Levent, "Arap ülkelerinin büyükelçiliklerine giderek onlarında dilinde iletişim kurunca çok farklı yaklaşımları oluyor. Camimize gelen Arapların dini sorularına cevap verme imkanımız oluyor." dedi.

Bu avantajın cuma namazlarına büyük katılımla daha da hissedildiğine işaret eden Levent, gelen misafirlerle Arapça konuşabildiği için mutlu olduğunu söyledi.

- 4 Dilde Cuma hutbesi

Cuma hutbelerinin İngilizce, Arapça, Türkçe ve Japonca olarak 4 dilde okunduğunu anımsatan Levent, Japoncayı öğrenmeye 2-3 ay önce başladığını dile getirdi.

- "Teveccüh gün geçtikçe artmakta"

Levent, "Japonya'daki İslami merkez" olarak tanımladığı caminin, ülke genelindeki diğer mescitlere nispeten daha yoğun olduğuna dikkati çekti.

Nikah ve şehadet merasimleri, dini eğitimler, ülke günleri, kermesler, sergiler, salon organizasyonları düzenlediklerini bildiren Levent, "Cumaya bir, iki saat kala camimiz tamamen doluyor. Cuma namazını 2 defa kıldırdığımızı hatırlıyorum. Bayram namazını 4 defa kıldık, bu bizi çok mutlu ediyor. Büyük bir yoğunluk ve teveccüh var. Bu teveccüh gün geçtikçe artıyor." dedi.

Levent, "Misafirlerimizi en güzel şekilde ağırlamanın düşüncesi içerisindeyiz. Hurma ve çay ikram ediyoruz. Onlara en güzel ortamda ağırlayarak hayal ettikleri ortamı sunmaya çalışıyoruz. Tokyo Camisi'ne gelen ziyaretçiler her geçen gün artıyor. Japonya'daki Müslümanların çoğalması, beraber kelime-i şehadet getirmek, onlara rehberlik etmek ve manevi hazzını bizzat müşahede etmek bizim yorgunluğumuzu alıyor." dedi.

- "Müzikal kültür Japonların camimizle tanışmasına vesile oluyor"

Kariyerinde daha önce "Üsküdar Musiki Cemiyeti'nde" eğitim gördüğünü ve ut çaldığını söyleyen Levent, cami yerleşkesinde verdiği musiki derslerine Japonların büyük ilgisinin olduğunu söyledi.

Ders programı kapsamında Japonlara yönelik "tasavvuf musikisi" konserleri düzenlediklerini kaydeden Levent, bu derslerde "hicaz, rast ve uşşak dahil musiki makamlarını anlattıklarını belirtti.

Katılımcılara Türk müziğini tanıttıklarını ifade eden Levent, Yunus Emre Enstitüsü Tokyo iş birliğiyle "Sufi Film Festivali" musiki programı için işbirliği yaptıklarını belirtti.

Tüm enstrümanları Japonlar tarafından çalınan programda ses sanatçısı olarak katılacağını belirten Levent, "Müzikal kültür Japonların camimizle tanışmasına vesile oluyor. Japonlara nota üzerinden solfej yaptırarak Türk müziği hakkında bilgi verdik. Derslere Japonların ilgisi çok. Cemiyetten aldığım musiki kültürü var." ifadesini kullandı.

- Japonların "ince noktalara" dokunan soruları

Hafta sonları Japon grupların cami yerleşkesini ziyaret etmeleri için program düzenlediklerini dile getiren Levent, yerleşkede Japon rehberin cami ve İslam'ı tanıttığını belirtti.

İkindi ezanının okunmasıyla camiye giren grubun namazın kılınışını izlediğini, okunan Kur'an-ı Kerim'i dinlediğini ve gezi kapsamında sorularının cevaplandırıldığını ifade etti.

Levent, "Genellikle caminin yapılışını ve içindeki motifleri, yazıların manalarını soruyorlar. Camideki halının renginin neden yeşil olduğu ve kubbede mavi tonlarının neden fazla kullanıldığını soruyorlar. Anne babası ateist ise 'onlarla beraber yaşamalı mıyım yoksa yaşamamalı mıyım' diye soruyorlar. Müslüman olduktan sonra 'farklı bir tapınağa gidip orada eski ibadetlerimi yapsam, onlara saygı göstersem bunda bir kusur var mı' diye soranlar var. Yani ciddi manada en ince noktalara varıncaya kadar araştırıp soruyorlar. Memnun oluyoruz." dedi.

Ulusal bir televizyon kanalına röportaj verdiğini kaydeden Levent, burada kendisine "İslam'da neden cenazeler toprağa gömülüyor? Bununla alakalı bir delil var mı?" diye sorulduğunu aktardı. Levent, "Ayet ve hadislerle onları bilgilendirip o şekilde gönderdik. Camiye olan teveccühleri çok güzel ilerliyor." diye konuştu.

- Tokyo'ya adaptasyonu

Müzisyen ve mütercim de oluşu nedeniyle görev yaptığı Tokyo'da mesleğine renk katmayı hedefleyen üç çocuk babası Levent, eşiyle yerleştiği Tokyo'ya adaptasyonunu şöyle anlattı:

"İstanbul'da yaşama avantajını, Tokyo'nun da metropol olmasından dolayı avantajını görüyoruz. Daha kolay adapte oldum. Eşimle beraber geldim. Çocuklarım Türkiye'de, evli oldukları için bazı zamanlar bizi ziyarete geliyorlar. 2 aylık Japonca dersi aldık. Tercümanlık bölümü mezunu olduğum için kısa zamanda gelen kişilerle sürekli konuşmaları dinleye dinleye ve olaylara daha hızlı yaklaşabiliyorum. Öğrenme kabiliyetim daha da artıyor."