Salavât
Salavât, salât kelimesinin çoğuludur. Hz. Peygamber (sas) için okunan, Allah’ın rahmet ve selamının onun üzerine olması dileğini ifade eden dualara denir. Hz. Peygamber, kendisine salât edilmesini teşvik etmiş (Tirmizî, Vitir, 21), namazlarda okunan “Salli ve Bârik duaları” gibi (Müslim, Salat, 65) bazı salât lafızlarını ümmetine bizzat öğretmiştir. Bizler “Allahümme salli alâ Muhammed” ve “Sallallahü alâ Muhammed” vb. lafızlar ile dua ederken Allah’tan Peygamberimize olan bereketini ve rahmetini artırmasını, ona her türlü hayrı lütfetmesini talep ederiz. Salavât getirmek, Allah Resûlü’ne duyulan sevginin ilanı, ona ve sünnetine bağlılığın bir göstergesidir. Salât-ü selam getirmek için belirli bir vakit ve sayı yoktur. Kişi, dilediği zaman ve istediği miktarda salât-ü selam getirebilir. Bunun yanında Hz. Peygamber’in adı anılınca, yazılınca, ezan dinlerken, cuma günü, mescide girince vb. vesilelerle Hz. Peygamber’e salavât getirmek müstehap sayılmıştır. (Kâdî İyâz, II, 67-70)
---
İmam Gazzâlî et-Tûsî’nin (ra) vefatı (1111)