Zilhicce ayının ilk on gününün fazileti nedir?
Zilhiccenin sekizinci günü “terviye”, dokuzuncu günü “arefe” günü olarak bilinir.
Zilhicce’nin dokuzuncu günü öğle vakti ile onuncu günü fecr-i sadık arasında Arafat vakfesi yapılır.
Onuncu günü ise Kurban bayramının birinci günüdür.
Müfessirlerin çoğunluğu, Fecr sûresinin 2. âyetinde üzerine yemin edilen on gecenin zilhicce ayının ilk on gecesi olduğu görüşündedir (Şevkânî, Fetḥu’l-ḳadîr, V, 432). İbn Abbas’ın, “Bilinen günlerde Allah’ın ismini zikretsinler” âyetinde geçen (el-Hac 22/28) “bilinen günler” ifadesini de zilhiccenin ilk on günü veya teşrik günleri diye yorumladığı nakledilir.
Hz. Peygamber’in, “Allah katında ibadet edilecek -sâlih amel işlenecek- günler içinde zilhiccenin ilk on gününden daha hayırlısı yoktur” (Ebû Dâvûd, “Ṣavm”, 61);
"Allah katında zilhiccenin ilk on gününde yapılan amellerden daha değerlisi yoktur; bugünlerde tesbihi çok yapın; tahmîdi, tehlîli ve tekbiri çok söyleyin” buyurduğu nakledilir. (Şevkânî, Neylü’l-evṭâr, III, 354).
Hem hac mevsiminin hem de haram aylarının içerisinde yer alan bu ayın ilk on gününün faziletini Peygamber Efendimiz (sas) şöyle anlatmaktadır: “Allah katında şu on günde işlenecek salih amelden daha sevimli bir amel yoktur.” (Buhârî, Îdeyn, 11)
- Zilhicce’nin ilk dokuz günü oruç tutmak müstehap kabul edilmiştir.
Hz. Peygamber (sas) bugünlerden olan arefe gününde tutulan oruca ise ayrı bir önem vermiştir. Dolayısıyla bu günleri oruç vb. ibadetlerle değerlendirmek gerekir. Yorgun düşmeleri ihtimali bulunan hacıların zilhiccenin sekizinci ve dokuzuncu günlerinde, özellikle vakfenin yapıldığı arefe gününde oruç tutmaları mekruh sayılmıştır.