Rabbinizden size gerçekleri gösteren deliller geldi. Artık kim gözünü açar hakkı idrak ederse kendi yararına, kim de (hakkın karşısında) körlük ederse kendi zararınadır. Ben başınızda bekçi değilim. (En‘âm, 6/104)
Çevremizdeki her şey bizlere Yüce Rabbimizin (cc) varlığını hatırlatır. Canlılar, etrafımızdaki hava, dağlar, denizler, nehirler, bitkiler, güneş, ay ve yıldızlar hep Allah’ın (cc) varlık ve gücünü gösterir. Kendi varlığımız, nefes alıp vermemiz ve ölümümüz de Allah’ın (cc) varlığına delildir. Kur’an da Allah’ın (cc) sözüdür ve en yüce bir delildir. O (cc), kılavuzumuz, hidayet kaynağımızdır. Bu delilleri düşünen, doğru yolu bulur. Bir elçi olarak peygamber ancak bir uyarıcıdır, insanları imana zorlayıcı değildir. Gerekli rehberlik yapıldıktan sonra herkes yaptığının sonucuna katlanacaktır.
Başta Kur’an olmak üzere pek çok delil üzerinde düşünerek Yüce Allah’ın (cc) birliğinin ve gücünün farkında olmak ve bu inanca göre yaşamak gerekir.
sâir: Basiretler, kalbin hakikatleri görme yetenekleri, akıl ve zihin melekeleriyle algılanan deliller.