"Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür. Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür." (Zilzâl, 99/7-8)

İyilik yapan mükâfatını, kötülük yapan da cezasını görecektir. Genel ilke bu olmakla beraber, Müslüman bir kimsenin yaptığı bir hata, tövbe ve istiğfarla affedilebilecektir. Ancak inkârcıların yaptığı bir iyilik fiilinin ahiret hayatında bir ödülü olmayacaktır. Çünkü Allah’ın rızasına uygun olmayan hiçbir amelde hayır yoktur. O fiil hayır gibi görünse de, niyet onun hayır olma vasfını ortadan kaldırır.

Yapılan hiçbir amel kaybolmaz. İyiliğe karşılık mükâfat ve kötülüğe karşılık ceza, Allah’ın adaletinin bir gereğidir. Ancak Allah, lütfuyla da muamele edebilir.

Hayr: İyilik, meşru iş, faydalı ve sevabı gerektiren amel.
Şer: Allah’ın emriyle ve insanın selim fıtratıyla bağdaşmayan kötü ve zararlı şey.