De ki: “Ey kâfirler! İbadet ettiklerinize ibadet etmem. Siz de ibadet ettiğime ibadet etmezsiniz. Ve ben ibadet ettiklerinize ibadet edecek değilim. Siz de ibadet ettiğime ibadet edecek değilsiniz. Sizin dininiz size, benim dinim bana!” (Kâfirûn, 109/1-6)
İslamiyet’in ilk yıllarında Mekke’de inen bu sûre, müşriklerin Hz. Peygamberle (sas) din konusunda pazarlık yapmaları üzerine inmiştir. Müşrikler, Peygamberimizin (sas) İslam davasında ısrarcı olduğunu anladıklarında ona “Bir sene biz senin Rabbine, bir sene de sen bizim ilahlarımıza kulluk et” tarzında birtakım teklifler götürmüşlerdir. Hz. Peygamber (sas), bu gibi teklifleri sert bir dille reddetmiş ve ona destek mahiyetinde bu sûre nazil olmuştur. Bu sûre, yaşanan bu olay vesilesiyle din konusunda sınırların net olduğunu, bazı maslahatlar için din konusunda kâfirlerle pazarlık yapılamayacağını bize öğretmektedir.
Başkalarını razı etmek için dinî konularda asla taviz verilemez.
Âbid: Kulluk eden, boyun eğen, ibadet eden.
Din: İnanış, boyun eğme; ilahî bir nizam.