"Ebû Leheb’in elleri kurusun ve kurudu da... Malı ve kazandıkları kendisine bir yarar sağlamadı. O alev alev yanan ateşe atılacak. Dedikodu yapıp söz taşıyan karısı da. Boynunda da hurma lifinden bükülmüş bir halat bulunacak." (Tebbet, 111/1-5)
Allah Resulü (sas), peygamberliğinin ilk yıllarında önce yakın akrabalarını İslam’a davet etmişti. Bu davetlerin birinde Hz. Peygamber’in (sas) amcası olan Ebû Leheb, “Helak olasın (Tebben leke) ey Muhammed! Bizi buraya bunun için mi çağırdın?” diyerek ellerine aldığı taşları Resûlullah’ın (sas) üzerine atmaya teşebbüs etmişti. İşte bu olay üzerine nazil olan bu sûre, Ebû Leheb’in aslında kendisinin helak olduğunu ve Efendimize (sas) düşmanlık konusunda kocasını kışkırtan karısının da aynı akıbete düçar olduğunu kesinleştirmiştir.
Hakikati görmek istemeyen için, hakikatin ne kadar yakın olduğunun bir anlamı yoktur. Mal ve çevre, bu dünya için fayda sağlasa da hayır için kullanılmadığı müddetçe bunlar ahirette kişiyi kurtaramayacaktır.
Nâr: Ateş, Cehennem.