Her zaman açık olan kapı: İstiğfar
İnsan, yaşamında yaratanına ve diğer varlıklara karşı birtakım yanlış davranışlarda bulunabilmektedir. Bu yanlışlıklardan doğan vicdani rahatsızlığı gideren yönelişlerden biri de istiğfardır. Din dilinde istiğfar, kulun hata ve günahını bağışlamasını Allah’tan talep etmesi demektir. Allah’ın istiğfar ile hataları affetmeyi va’detmesi kişinin kulluk hayatına bağlanmasını sağlamaktadır. Ahiretle ilgili ümitsizlikten uzak tutarak onu olumlu bir ruh hâline ulaştırmaktadır. İstiğfar, kulun Allah ile arasındaki bağı güçlendirir. İstiğfar eden mümin Allah’ın rızasına ve rahmetine ulaşmayı umar. İbadetlerle Allah’a yakınlaşmaktan hoşnutluk duyar. Dinimizce yasaklanan çirkinliklerden uzak durarak ahlak ve davranışlarını düzeltme gayreti içinde olur. Birçok ayet ve hadiste müminler istiğfarda bulunmaya teşvik edilmiştir. Resûlullah (sas), “Allah, istiğfara devam eden kimsenin her sıkıntısı için bir çıkış yolu ve her kederi için bir ferahlık sağlar...” (Ebû Dâvûd, Vitr, 26) buyurmuştur.
---
Bir Ayet: “Ödül ve ceza gününün tek hâkimi. (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz.” (Fâtiha, 1/4-5)