Ta‘dil-i erkân

Ta‘dîl-i erkân, fıkıh terimi olarak namazın kıyam, rükû ve secde gibi rükünlerini yerli yerinde, acele etmeden ve sükûnet içinde yerine getirmeyi ifade eder. “Tume’nîne” ise huzur ve iç rahatlığı, kişinin ta‘dîl-i erkâna riayet ettiğine kanaat getirmesi ve yaptığı ibadetin bu yönden içine sinmesi demektir. Kur’an-ı Kerim’de namazı samimiyet ve ciddiyetle yerine getiren müminlerin (hâşiûn) kurtuluşa ereceği bildirildiği gibi (Mü’minûn, 23/1-2) bu ibadetin emredildiği ayetlerde “namaz kılma” (sallâ) fiili yerine “bir şeyi hakkını vererek ifa etme” anlamındaki (ekāme) fiili kullanılmıştır. (mesela bk. Bakara, 2/3, 277; A‘râf, 7/170; Tevbe, 9/5) “Namazı benden gördüğünüz şekilde kılın” diyen Hz. Peygamber (sas) (Buhârî, Ezân, 18) “Rükû ve secdeleri tam yapın” (Buhârî, Eymân, 3); “Sizden biriniz rükû ve secdelerden kalkarken belini tam doğrultmadıkça namazı geçerli olmaz” (Ebû Dâvûd, Salât, 143) şeklindeki açıklamalarıyla ta‘dîl-i erkânın önemine dikkat çekmiştir.

---

Erbaîn’in (Zemherîr) başlangıcı
Kış Doksanı-En Soğuk Günler