İman ve İstikamet
Yüce Rabbimiz, gönderdiği peygamberleri ve yüce kitapları ile bize iman ve istikamet üzere dosdoğru bir yolda ömür sürmeyi öğretmiştir. İman, Rabbimize samimiyetle kul olmaktır. Peygamber Efendimizin (sas) örnekliğinde bir hayat yaşamaktır. İmanın gereği istikamettir, yani kişinin özüyle sözünü bir kılmasıdır. Olduğu gibi görünmesi, göründüğü gibi olmasıdır. İnsanın hayatını Kur’an-ı Kerim’e ve Peygamberimizin sünnetine göre şekillendirmesidir. Allah ve Resûlü’nün rızasını herkesten ve her şeyden üstün tutmasıdır. İstikamet, imanımıza, ibadetlerimize, ahlakımıza, hasılı hayatımızın her anına ve her alanına yansıdığı müddetçe gerçek anlamına kavuşur. İmanda istikamet, Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamaktır. Tevhidi ve vahdeti kuşanmaktır. İbadette istikamet, ölüm bize gelinceye kadar kulluk vazifelerimize ihsan üzere sadık kalmaktır. Ahlakta istikamet, Resûl-i Ekrem’in örnek ahlakını rehber ve örnek edinmektir. Ülfet ve muhabbeti, nezaket ve zarafeti hayatımıza hâkim kılmaktır.
Bir Ayet: "İşte o gün gerçek egemenlik Rahmân’ındır ve o gün inkârcılar için çok zor bir gün olacaktır." (Furkân, 25/26)