Aylık Dergi

İsimlerimiz Kimliğimizdir

Zira insanın nihai amacı son nefesine kadar imanını ve istikametini korumak olduğundan bu amaca katkı sağlayacak isimleri çocuklarımıza vermek ebedî saadetleri için küçümsenmemesi gereken bir adım olacaktır.

Abone Ol

Halil KILIÇ
DİB Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı

إِنَّكُمْ تُدْعَوْنَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ بِأَسْمَائِكُمْ، وَأَسْمَاءِ آبَائِكُمْ، فَأَحْسِنُوا أَسْمَاءَكُمْ

"Muhakkak ki siz kıyamet günü isimlerinizle ve babalarınızın isimleriyle çağrılacaksınız. O hâlde (çocuklarınıza) güzel isimler koyunuz." (Ebu Davud, Edeb, 61.)


Hz. Peygamber (sas) bir gün ashabıyla beraber iken sütü bol bir deve gördü ve “Kim (bizim için) bu deveyi sağar?” dedi. İçlerinden biri deveyi sağmak için kalkınca Hz. Peygamber ona “Adın nedir?” diye sordu. Adam isminin “Mürre (acı)” olduğunu söyleyince Hz. Peygamber ona yerine oturmasını söyledi. Bir başka kişi kalkınca Hz. Peygamber ona da “Adın nedir?” diye sordu. Adam isminin “Harb (savaş)” olduğunu söyleyince Hz. Peygamber ona da yerine oturmasını söyledi. Bunun üzerine üçüncü bir kişi kalktı. Hz. Peygamber ona da adını sordu. Adam “Yaîş (yaşıyor)” diye cevap verince Hz. Peygamber, onun deveyi sağmasına izin verdi. (Muvatta, İstizan, 24.)

Hz. Peygamber’in bu tutumu, isimlerin güzel ve olumlu bir anlama sahip olması noktasında bizler için önemli bir referanstır. “Allah güzeldir, güzel olanı sever.” (Müslim, İman, 147.) sözünü hayatına düstur edinmiş bir peygamber, çocuklara verilecek isimlerin de güzel olmasını arzulamış ve şöyle buyurmuştur: “Muhakkak ki siz kıyamet günü isimlerinizle ve babalarınızın isimleriyle çağırılacaksınız. O hâlde (çocuklarınıza) güzel isimler koyunuz.” (Ebu Davud, Edeb, 61.) 

Allah Resulü (sas), her alanda olduğu gibi isim koyma konusunda da ashabı için güzel bir örneklik sergilemiş, başta kendi evlatlarına ve torunlarına olmak üzere isim koyması için kendisine getirilen çocuklara tevhit inancına uygun isimler koymuş, anlamı hoş olmayan bazı isimleri de bizzat kendisi daha güzel isimlerle değiştirmiştir. Nitekim tevhit inancını yerleştirmek maksatlı sıkça verdiği Abdullah ve Abdurrahman gibi isimlerin Yüce Allah’ın en sevdiği isimler olduğunu beyan etmiştir. (Ebu Davud, Edeb, 61.) 

İsim koymak bir ibadettir

İster kız ister erkek olsun, dünya hayatının en güzel süslerinden ve en değerli nimetlerindendir çocuk. Böylesine değerli bir nimet de özel bir şükrü gerektirmektedir. Yüce Allah’ın bizlere bir evlat bahşetmesinden dolayı kestiğimiz akika kurbanları işte bu şükrün bir nişanesidir. Ancak bundan daha evvel, evlatlarımıza koyacağımız isimler de daimi bir şükür göstergesi olması bakımından ayrı bir önemi haizdir. Bu noktada Allah ve Resulü’nü memnun edecek isimleri tercih etmek, modayı değil manayı öncelemek şükreden bir kula daha çok yakışacaktır.

Öte yandan çocuğun sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okunduktan sonra isminin konulması, ona hayat yolunun ta en başında fıtratında var olan tevhit inancının ve kulluk bilincinin aşılanması demektir. İşte bu yönüyle isim koymak, sıradan bir hadise olmayıp başlı başına bir ibadettir.

İsim, kişinin ait olduğu inancın ve medeniyetin izlerini taşır

Çocuklarımıza koyacağımız isimler, toplum içerisinde onların tanınmalarını ve diğer fertlerden ayrılmalarını sağlayan bir unsur değildir sadece. Koyacağımız isimler, bu dünyadaki varoluş gayelerini ve tabi oldukları medeniyeti onlara gösterecek bir pusuladır. Bir Müslüman, dünyanın neresinde, hangi topluluk içerisinde yaşarsa yaşasın, anne ve babasının kendisine koyduğu güzel isim sayesinde kimliğini, Müslüman şahsiyetini ve ait olduğu medeniyeti her dem canlı tutabilme imkânına sahip olacaktır.
İsimlerin anlamı bilinmeli, manası güzel olmalıdır

Hiç şüphesiz çocukların ebeveynleri üzerindeki haklarından biri de onların kendilerine güzel bir isim koymalarıdır. Bundan dolayı çocuklara konulacak ismin, onların zihinsel ve psikolojik gelişimine etki edebileceği de dikkate alınarak, alay konusu olabilecek veya yadırganabilecek isimler olmamasına özen gösterilmelidir. İsim konulurken kulağa hoş gelmesi ya da yeni ve orijinal olması gibi bazı gerekçelerle çoğu kere çocuklara bir anlam ifade etmeyen veya güzel bir anlamı olmayan isimlerin verildiği görülmektedir. Söz konusu gerekçeler nedeniyle güzel bir manası olduğu veya İslam, kültür ve medeniyet tarihimizdeki önemli şahsiyetlerden birini temsil ettiği hâlde sırf yaygın kullanıldığı için bir ismi tercih etmemek büyük bir nasipsizliktir.

Diğer taraftan çocuklara konulacak isimlerin anlamlarının ne olduğu hususunda internet veya sosyal medyada gelişigüzel ve kaynaksız bir şekilde verilen bilgilere itimat etmemek de önem arz etmektedir. Örneğin “Cennet kapısında bekleyen melek” (Burada kastedilen “Rıdvan” ismi değildir.) veya “Cennet bahçesine düşen ilk yağmur damlası” şeklinde manaları olduğu söylenen bazı isimlerin gerçekte bu manayı taşımadıkları ve böyle bir anlam için herhangi bir kaynak da gösterilmediği müşahede edilmektedir. Dolayısıyla isimlerin manaları konusunda başta Türk Dil Kurumunun “Kişi Adları Sözlüğü” [https://sozluk.gov.tr/] olmak üzere güvenilir kişi, kurum veya kaynaklardan bilgi alınması daha uygun olacaktır. İsimlerin Arapça olması veya Kur’an-ı Kerim’de geçmesi zorunlu değildir.

İnsan mahlûkatın en şereflisi ve Yüce Allah’ın yeryüzündeki halifesidir, temsilcisidir. Böylesine saygın bir konumu olan insanın sahip olacağı ismin de saygın olması, olumsuz bir manayı muhtevi olmaması önem arz etmektedir. Esas olan İslam’ın ruhuna uygun, örf ve âdetlerimizle örtüşen, manası güzel olan isimlerin konulmasıdır. Dolayısıyla çocuklara konulacak bir ismin Arapça olması veya Kur’an’da geçmesi zorunlu değildir. Bu noktada çoğu kez Arapça olsun veya Kur’an’da geçsin kaygısıyla konulan bazı isimlerin olumlu bir mana taşımadığı veya hiçbir mana ifade etmediği ya da toplum tarafından yadırganabildiği görülmektedir. Yüce Allah’ın “Birbirinize kötü ad/lakap takmayın.” (Hucurat, 49/11.) buyruğu gereğince bir Müslümana bir kez bile olsa kötü bir isim veya lakapla seslenmek yasaklanmışken evlatlarımıza bir ömür boyu taşıyacakları olumlu bir anlam içermeyen veya hiçbir anlamı olmayan ya da yadırganabilecekleri isimleri koymak ne kadar makuldür?

Öyleyse evlatlarımıza bir ömür boyu onurla taşıyacakları, kendilerinin hangi din ve medeniyete ait olduklarını daima hissettirecek ve hayat serüvenleri boyunca doğru yol üzere olmalarını telkin edecek isimler vermeye gayret edelim. Zira insanın nihai amacı son nefesine kadar imanını ve istikametini korumak olduğundan bu amaca katkı sağlayacak isimleri çocuklarımıza vermek ebedî saadetleri için küçümsenmemesi gereken bir adım olacaktır.