Filistin resmi ajansı WAFA’nın haberinde, katil İsrail’in 35 gündür yoğun saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi’nde uluslararası uyarılara rağmen hastaneleri hedef aldığı belirtildi.
Gazze'de binlerce yaralı ile yerinden edilmiş sivilin bulunduğu en büyük sağlık tesisi Şifa Hastanesine yönelik saldırıyla ilgili haberde, "İşgal güçleri, Şifa Hastanesi Yerleşkesi’ndeki bir poliklinik binasını roket ve top atışlarıyla bombaladı. Yerinden edilmiş kişilerin hedef alınması sonucu aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu onlarca kişinin ölümüne ve yaralanmasına yol açtı." ifadelerine yer verildi.
Katil İsrail güçlerinin Gazze Şeridi’nin güneyindeki Huza beldesinin girişinde de bir grup Filistinliyi hedef aldığı ve çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği aktarıldı.
Katil İsrail güçleri Şifa Hastanesinin çevresini sabaha karşı da topçu ateşiyle yoğun şekilde bombalamıştı. Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı, saldırıda 6 kişinin öldüğünü bildirmişti.
Ayrıca sabah saatlerinde Gazze kentinin batısındaki En-Nasr Çocuk Hastanesinin kapısının katil İsrail güçlerince bombalaması sonucu hastanenin hizmet dışı kaldığı duyurulmuştu.
Katil İsrail güçleri Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de yer alan El-Avde Hastanesi çevresi ile Hasta Dostları Hastanesinin çevresini de hedef almış ve bir ambulansı vurmuştu.
Katil İsrail savaş uçaklarının Er-Rantisi Çocuk Hastanesine düzenlediği saldırılar da hastanede büyük yangına neden olmuştu.
Katil İsrail güçleri, Gazze'deki iki çocuk hastanesini kuşattı
Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, katil İsrail'in Gazze'nin kuzeyindeki hastaneleri kuşattığı belirtildi.
Açıklamada, "katil İsrail işgali Rantisi ve Nasr Çocuk Hastanelerini kuşatıyor ve oksijen tanklarını durduruyor. Hasta çocuklar ölüm tehlikesi altında. Kuşatılan hastanelerdeki yerinden edilmiş kişiler ve sağlık çalışanlarının yiyeceği ve suyu yok." ifadesi kullanıldı.
Bakanlıktan yapılan diğer bir açıklamada da Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki hastanelerin hizmetlerini durdurmak zorunda kalacağı bildirildi.
Açıklamada, "Sağlık hizmetlerinin devam edebilmesi için tüm çabaları tükettik. Gazze kenti ve Gazze'nin kuzeyindeki hastanelerin hizmet dışı kalmasına sadece birkaç saat kaldı." ifadesine yer verildi.
Başta İslam ve Arap dünyası olmak üzere dünyaya seslenilen açıklamada, "büyük bir felaket yaşanmadan önce hastanelere tıbbi malzeme ve yakıt getirilmesi için acilen harekete geçilmesi" çağrısında bulunuldu.
Katil İsrail'in saldırılarında Gazze Şeridi'nde 238 okul zarar gördü, 60'ı tamamen hizmet dışı kaldı
Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi Başkanı Selame Maruf, düzenlediği basın toplantısında, katil İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına ilişkin bilgi verdi.
Katil İsrail'in bölgedeki sivil yerleşim alanlarını, okulları, hastaneleri hedef almaya devam ettiğini belirten Maruf, saldırılarda 238 okulun zarar gördüğünü, bunlardan 60'ının hizmet dışı kaldığını söyledi.
Katil İsrail'in ibadethaneleri de vurduğunu hatırlatan Maruf, 67 caminin tamamen yıkıldığını, 145 cami ve 3 kilisenin de zarar gördüğünü aktardı. Maruf ayrıca katil İsrail saldırılarında 88 hükümet tesisinin yıkıldığını ifade etti.
Saldırılar nedeniyle Gazze Şeridi'nde tarım sektörünün doğrudan kaybının 170 milyon doları bulduğunu söyleyen Maruf, katil İsrail'in bölgedeki 45 bin dönümlük tarım alanının yüzde 25'ini buldozerlerle yok ettiği bilgisini verdi.
"3 binden fazla çocuk onkoloji ve diyaliz hizmetlerinden mahrum kalacak"
Filistinli yetkili, katil İsrail güçlerinin sağlık kuruluşlarını hedef alması sonucu bölgede çok sayıda hastanenin hizmet dışı kaldığını vurguladı.
Maruf, "Önceki saatlerde psikiyatri hastaneleri, Nasr Çocuk Hastanesi ve Rantisi İhtisas Çocuk Hastanesi de hizmet dışı kaldı. Bu da on binlercesi çocuk olmak üzere yüz binlerce kişinin doğrudan zarar görmesine yol açtı." dedi.
Katil İsrail saldırıları sonucu 18 hastane ve 46 sağlık merkezinin hizmet dışı kaldığını aktaran Maruf, "3 binden fazla çocuk sadece onkoloji ve diyaliz hizmetlerinden mahrum kalacak." ifadelerini kullandı.
Maruf, katil İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki saldırıları nedeniyle 50 bin hamile kadının bir ayı aşkın süredir bakım ve takipten mahrum kaldığını aktardı.
Filistin halkının, yardımlardan daha çok "soykırımla insani bir şekilde baş edebilecek küresel vicdanın hakim olmasına" ihtiyacı olduğunu vurgulayan Maruf, "Olağanüstü Arap Zirvesi öncesi şunu gündeme getiriyoruz. Arapların bir araya gelerek Refah Sınır Kapısı'nı kalıcı olarak açmasını umuyoruz. Bu, işgalcilerin iznini bekleyen yardım konvoylarını bölgeye ulaştırılması konusunda Filistin halkının asgari talebidir." dedi.
Gazze Şeridi'nde 40 bin konut tamamen yıkıldı
Ayrıca Gazze'deki hükümetin Medya Ofisinden yapılan yazılı açıklamaya göre, katil İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim'den bu yana aralıksız sürdürdüğü bombardıman sonucunda konutların yüzde 50'sinden fazlasının hasar görürken, 40 bin konut da tamamen yıkıldı.
Katil İsrail, saldırıların başından bu yana Gazze Şeridi'nde kilometrekare başına yaklaşık 87 ton olmak üzere 32 bin tondan fazla patlayıcı ve 13 binden fazla bomba kullandı.
Gazze Şeridi'ndeki binalara verilen hasarın 2 milyar dolar, altyapı hasarının ise yaklaşık 1 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor.
Katil İsrail ordusu işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlilere ait 2 evi patlayıcılarla yıktı
Katil İsrail ordusu sabah erken saatlerde Batı Şeria'nın El Halil kentine bağlı Dura beldesine çok sayıda askerle baskın düzenleyerek bazı evleri kuşatma altına aldı.
Katil İsrail güçlerinden teknik bir grup da Filistinli tutuklular Muhammed eş-Şentir ve Sakr eş-Şentir'in Dura'daki evlerine patlayıcı yerleştirdi.
Aynı binanın birinci ve ikinci katlarında yer alan dairelerin duvarları patlayıcılarla yıkıldı.
Buna tepki gösteren belde sakini Filistinliler ile katil İsrail askerleri arasında arbede çıktı. Katil İsrail askerleri gaz bombasının yanı sıra gerçek ve plastik mermi kullanırken Filistinli gençler taş atarak karşılık verdi.
Muhammed eş-Şentir ve Sakr eş-Şentir, işgalci İsrailli bir kadının öldüğü, birinin de yaralandığı silahlı saldırıdan sorumlu oldukları iddiasıyla Ağustos 2023'te tutuklanmıştı.
Katil İsrail güçleri, saldırı düzenlemekle suçladığı Filistinlileri, gözaltı ve hapsin yanı sıra evlerini yıkarak da cezalandırılıyor.
BM: Şu anda dünyada bir cehennem varsa, Gazze'nin kuzeyidir
Laerke, BM Cenevre Ofisinin haftalık basın toplantısında, katil İsrail'in ablukası ve saldırıları altındaki Gazze'deki duruma ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
BM'nin yardım tırlarının, nüfusun daha yoğun olduğu Gazze'nin güneyine ulaştırıldığını belirten Laerke, "Yardım tırlarımızı Gazze'nin kuzeyine ulaştıramıyoruz. Eğer şu anda dünyada bir cehennem varsa, Gazze'nin kuzeyidir." diye konuştu.
Gazze'nin kuzeyinde yüz binlerce kişinin bulunduğunu hatırlatan Laerke, bu durumun "çok moral bozucu" olduğunu söyledi.
DSÖ'den katil İsrail'in ablukası altındaki Gazze için "büyük salgın hastalıklar görülebilir" uyarısı
DSÖ Sözcüsü Margaret Harris, katil İsrail'in ablukası altındaki Gazze'nin sağlık durumuna ilişkin AA muhabirine çevrim içi değerlendirmelerde bulundu.
Harris, DSÖ'nün tıbbi yardım malzemelerini taşıyan konvoyun 8 Kasım'da Gazze'deki Şifa Hastanesine ulaştırıldığını hatırlatarak "Her zaman tüm hastanelere yardım malzemelerini ulaştırmayı istedik ancak Şifa Hastanesinin özellikle acil ihtiyaçları vardı. Orası şu anda Gazze'deki en büyük ve en önemli sağlık tesislerden biri. Şifa Hastanesi çok aktif bir çatışma bölgesinde olduğundan ulaşılması çok zor. Yardım malzemelerini ulaştırdığımız için çok memnunuz. Bu yeterli değil ve hastanede neredeyse hiç tıbbi malzeme kalmamış." dedi.
Malzemelerin ulaştırılmasının olumlu bir gelişme olduğuna işaret eden Harris, kritik olanın, durumun sürdürülebilir olarak, daha fazla yardım malzemesinin tüm hastanelere ulaştırılması olduğunu belirtti.
Harris, "Gazze'deki tüm hastanelere malzemelerimizi ulaştırabilmemiz için ateşkese ihtiyacımız var. Hiçbir güvenlik garantimiz yok. İhtiyacımız olan şey çatışmaların durdurulmasıdır. Hiçbir zaman bu kadar kısa sürede bu sayıda insani yardım çalışanını kaybetmedik. Bu, çok korkunç." ifadelerini kullandı.
Gazze'deki sağlık durumunun iyice kötüye gittiğinin altını çizen Harris, büyük salgınlara yol açacak etkenlerin yaşandığına işaret etti.
"Bu tür faktörlerin büyük salgınlara yol açtığını biliyoruz"
Gazze'de atık yönetiminin olmadığını, yakıt eksikliği nedeniyle kanalizasyon yönetiminin bulunmadığını belirten Harris, şunları kaydetti:
"Burada küçücük alanlara toplanmış çok sayıda insan var. Gıda stokları çok azaldığı için beslenme sıkıntısı çeken insanlar var, özellikle de çocuklar... Gazze'ye gıda girişi olmuyor. İnsanlar kirli su içiyor çünkü su gelmiyor ya da sınırlı geliyor. Yakıt tedarikine izin verilmediği için (desalinasyon tesislerinde suyu) tuzdan arındırmayı yönetmenin de hiçbir yolu yok. Halk sağlığı uzmanları olarak bu tür faktörlerin büyük salgınlara yol açtığını biliyoruz."
Gazze'de, çatışmaların başladığı 7 Ekim'den bu yana 33 bin 551 ishal vakasının tespit edildiğini kaydeden Harris, bunların yarısının 5 yaş altındaki çocuklarda görüldüğünü vurguladı.
Harris, "İshal, yeterince gıda ve su alamayan bir çocuğu kısa sürede öldürebilir. Yeni doğan çocuğu bir günde öldürebilir çünkü anneler aç olduğu için rahat emziremiyor. Durum kesinlikle çok kritik. Buna sebep olan koşullar durdurulmalı. (Gazze'ye) Su, yakıt ve gıda girişinin durdurulması büyük salgınlara neden oluyor." diye konuştu.
Gazze'deki koşullar nedeniyle çocuklarda büyük bir su çiçeği salgınının yanı sıra deri döküntüsü, uyuz ve bit vakalarının görüldüğünü kaydeden Harris, bunun sebebinin aşırı kalabalık ortam ve hijyen eksikliğinden kaynaklandığını belirtti.
"İnsanların bu koşullar altında kendilerini sağlıklı tutmaları mümkün değil"
Harris, "Barınaklarda yaşayan 600'den fazla kişi aynı tuvaleti kullanıyor. İnsanların bu koşullar altında kendilerini sağlıklı tutmaları mümkün değil." dedi.
Gazze'de 54 bin 866 üst solunum yolu enfeksiyonu vakasının görüldüğünü kaydeden Harris, bunun sebebinin grip, farklı soğuk algınlıkları ve Kovid-19 olabileceğini, bunun, bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde daha ağır sonuçlara yol açabileceğini belirtti.
Gazze'deki hastanelerin kapasitesinin üstünde hastaya hizmet verdiğini kaydeden Harris, hastanelerin yüzde 44'ünün işler durumda olmadığını ve çalışanların da tam olarak hizmet veremediğini söyledi.
Harris, Gazze'deki 36 hastaneden 16'sının ve 72 temel sağlık hizmeti merkezinin 52'sinin kapandığını da kaydetti.
Gazze Şeridi'nde kanser hastalarının tedavi gördüğü tek merkez olan Türkiye-Filistin Dostluk Hastanesinin yakıt yetersizliği ve son günlerde çevresine düzenlenen hava saldırılarının neden olduğu hasarlar nedeniyle kullanılamaz hale geldiğini belirten Harris, 70 kanser hastasının da ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti.
Harris, Gazze'ye yönelik bombardımanlar nedeniyle yaralanan çok sayıda kişi olduğunu da anımsatarak hastanelerin solunum yolu hastalığı ve ishali bulunanlarla ilgilenecek yeri olmadığını ve dolayısıyla bu insanların ölebileceğini söyledi.
"Türkiye'nin Gazze'deki kanser hastası çocukları en kısa zamanda ülkeye getirmeyi planladığı ve bu konuda temaslarını sürdürmesiyle" ilgili soruyu yanıtlayan Harris, "Gazze'deki yaralı, hasta ve sağlık hizmet alamayan çocuklar için yapılan herhangi bir çalışma elbette iyi bir şey. Bu olumlu bir gelişme ancak düşmanlığın sona ermesi çok önemli ki çocuklar ihtiyaç duydukları tedaviyi alabilsinler." dedi.
Harris, Gazze için bugün önemli olanın, sağlık sistemine sahadaki insanları yönetebilecek destek, malzeme ve güvenliğin sağlanması olduğunun da altını çizdi.
Gazzeli kanser hastası çocuklar Mısır'daki iki hastaneye nakledilecek
Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Mısır Sağlık Bakanı Khaled Abdel Ghaffar ile Gazze’deki kanser hastası çocukların tedavisine yönelik dün önemli bir görüşme gerçekleştirdiğini belirtti.
Türk-Filistin Dostluk Hastanesi'nde tedavi gören başta çocuklar olmak üzere kanser hastalarının Refah Sınır Kapısı'ndan ilk etapta Mısır'daki Şeyh Zuvaid ve El-Ariş hastanelerine nakledileceğini bildiren Koca, kanser hastası çocukları Mısırlı mevkidaşı ile ziyaret edeceklerini de ifade etti.
Gazze'den gelecek hastaların tedavilerini Türkiye'den gönderilecek sağlık personeli ve Mısırlı meslektaşlarının gerçekleştireceğini bildiren Koca, "İkinci etapta ise durumu uygun hastaların uçak ambulanslarla Türkiye'ye getirilmesi planlanacak. Gazzeli hastaların Refah Sınır Kapısı'ndan nakli için yürütülen diplomasi faaliyetlerinde ayrıca katil İsrail Sağlık Bakanı ile temas kurularak Türkiye, Mısır ve işgalci İsrail'den irtibat kişilerinin görevlendirildiği Sağlık Koordinasyon Ekibi oluşturulmuştur." açıklamasında bulundu.