Zamanı kesintisiz kavramak

İnsan zaman hakkında doğal bir idrake varmakta zorlanır. Bu yüzden genelde memnuniyetsizlik üzerine kurar hayatını. Fakat sonrasında zamanın ve anın kişisi olamamak sorunuyla karşılaşır. İşte o zaman da Sezai Karakoç’un “Ben yaşamıyor gibi yaşıyorum” dizesindeki gibi bir hâle gelir. Bazen biz geçmişte yaşarız fakat bu coşku nedense şimdiki zamanımıza eşlik etmez. Bazen de zamanı silsileler hâlinde idrak ederiz. Sıçramalar yapmadan, zamanın sürekliliği içinde kalıp bu anları bir bütün olarak algılarız. Zamanı kesintisiz kavramak bize hafıza kazandırır. Milan Kundera “Şimdiki zamandan gözlerimiz bağlı geçeriz. Çok çok yaşamakta olduğumuz şeyleri sezebilir ve tahmin edebiliriz. Ancak daha sonraları, gözlerimizin bağı çözüldüğünde ve geçmişi incelediğimizde yaşamış olduğumuz şeyleri kavrar ve onların anlamına varırız.” diyor. Gözlerin bağı çözüldüğünde şimdiki zaman kadar gelecek zamanı da kaçırmış oluruz.

---

"Zafer Bayramı
Büyük Taarruz zaferle sonuçlandı. (1922)
Başkomutanlık Meydan Muharebesi (1922)"