Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün izni ve denetimiyle başkentte Külhöyük, Gavur Kale'deki Hitit Kaya Kabartmaları, Hacıtuğrul Höyük, Gordion Antik Kenti, Antik Roma Tiyatrosu'nun da aralarında bulunduğu 8 kazı çalışması devam ediyor.

Gölbaşı ilçesindeki Külhöyük kazıları, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih, Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Derya Yılmaz başkanlığındaki kazı heyetiyle gerçekleştiriliyor.

Bir Hitit kenti olan ancak yaşam günümüzden 5 bin yıl kadar önce Hattiler zamanında başlayan Külhöyük, Ankara'dan güneye Mezopotamya ve Suriye'ye ulaşan Kilikya Kapıları'na uzanan yol ağı üzerindeki bir yerleşim yeri olma özelliği taşıyor.

Geçen yıl kazı çalışmalarına başlanan ve Ankara'da şu anda kazılan tek Hitit kenti olan Külhöyük'teki çalışmalarla, Hattiler ve Hititlerle ilgili yeni bilgilere ulaşılacak.

Haymana'da yer alan, kayalara işlenen büyük kabartmalarıyla dikkati çeken, ilk kazıları Atatürk'ün talimatıyla 1930'da Von der Osten tarafından yapılan Gavur Kale'de de yeni bir planlamayla çalışılıyor.

Hitit Kaya Kabartmaları, 60 metre yüksekliğe ulaşan doğal bir tepenin zirvesindeki dik kayalık yüzeye oyulan, insan boyutundan büyük 2 erkek tanrı figürü ile tahtta oturan bir tanrıçadan oluşuyor.

Polatlı'daki, Friglerin başkenti Gordion'a 22 kilometre uzaklıkta yer alan, milattan önce 6-7. yüzyılla tarihlenen bir başka Frig yerleşim yeri Hacıtuğrul Höyük'te de bu sezon kazı çalışmaları yapılıyor. Yaklaşık 40 yıl sonra yeniden başlatılan kazılar, Iğdır Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bahattin Çelik'in başkanlığındaki kazı heyetince yürütülüyor.

Gordion Antik Kenti'nde de Pensilvanya Üniversitesi Müzesi'nden Prof. Dr. C. Brian Rose kazı başkanlığındaki ekiple çalışmalar devam ediyor. Yakın zamanda alanda Gordion ismine ilk kez rastlanan Frigce bir yazıt bulundu.

Ankara Kalesi'nin Bent Deresi'ne bakan yamacında yer alan, millattan sonra 1-2. yüzyılda yapıldığı düşünülen ve 1982'de bir temel kazısı sırasında keşfedilen Antik Roma Tiyatrosu'ndeki kazı ve restorasyon çalışmaları da Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürlüğü ile Ankara Büyükşehir Belediyesinin iş birliğinde sürdürülüyor.

Ulus'ta yer alan, yakın zamanda restore edilen ve çevre düzenlemesi tamamlanan Antik Roma Hamamı Açık Hava Müzesi ve Ören Yeri'nde kazı çalışmaları da bir yandan devam ediyor.

Milattan sonra 3. yüzyılda Sağlık Tanrısı Asklepion adına inşa ettirilen ve yaklaşık 500 yıl kullanıldığı tahmin edilen, Frig, Roma ve Bizans katları bulunan, Selçuklu ve Osmanlı izlerine rastlanan alanda sürdürülen alandaki kazı çalışmaları Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürlüğü başkanlığında ve Hitit Üniversitesinden Dr. Öğr. Üyesi Emine Sökmen'in bilimsel sorumluluğunda devam ediyor.

Evren ilçesinin Cebirli Mahallesi'nde Miyosen dönemi zengin bir fosil lokalitesinde Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Antropoloji Bölümü Öğretim Üyesi Mehmet Sağır'ın bilimsel danışmanlığında çalışma yürütülüyor.

Kahramankazan'daki Delikayıncaktepe mevkisinde Prof. Dr. Bema Alpagut'un bilimsel sorumluluğunda, Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürlüğü başkanlığında yapılan kazılarda, Paleolitikten (kaba taş devri) başlayan insanlık tarihini, çok daha eskiye götürerek insanlığın doğuşundan önceki zamanı aydınlatmak amaçlanıyor.

Ankara ve ilçelerindeki 8 ayrı yerde aynı zamanda yüzey çalışmaları da yapılıyor.

Ankara'daki kazı ve yüzey araştırması sayısı artırılacak

Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Yahya Coşkun, AA muhabirine, Türkiye genelinde 670 olan kazı sayısının bu sezon 750'ye ulaştığını söyledi.

Başkentte de yoğun bir kazı sezonu yürüttüklerini dile getiren Coşkun, "Başkentte uzun yıllar sonra bu kadar yoğun bir kazı dönemine girildi." diye konuştu.

Ankara'da devam eden 8 kazı, 8 de yüzey araştırması olduğunu bildiren Coşkun, "Bu kazı ve yüzey araştırmalarında bugüne kadar hiç bilinmeyen, literatüre katkı sağlayacak Ankara'nın farklı katmanlarına temas edebilecek bilgilere daha şimdiden ulaştık." dedi.

Külhöyük'ün Ankara'da kazılan tek Hitit yerleşimi olmasıyla, Hacıtuğrul Höyük'ün kazıların 40 yıl sonra yeniden başlamasıyla önem taşıdığını belirten Coşkun, buradaki çalışmalarla Hititlere, Hattilere ve Friglere ait yeni bilgiler edinmeyi hedeflediklerini kaydetti.

Coşkun, ilk kazıları Atatürk'ün direktifleriyle başlayan Gavurkale'ye büyük önem verdiklerini vurgulayarak, alanda önümüzdeki yıl bakım onarım ve temizlik çalışması yapmayı planladıklarını dile getirdi.

Ankara Savaşı yüzey araştırmasının da kendilerini heyecanlandırdığını dile getiren Coşkun, savaşın nerede yapıldığına, ne şekilde icra edildiğine yönelik arkeolojik somut buluntuları araştırdıklarını anlattı.

Coşkun, Ankara'daki kazı ve yüzey araştırması sayısını önümüzdeki yıl daha da arttırmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.