Filistin Vakıflar ve Dini İşler Bakanlığı tarafından yayımlanan raporda, işgalci radikal Yahudilerin işgal altındaki Kudüs'teki Mescid-i Aksa ve Batı Şeria'nın El Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisine yönelik ihlallere yer verildi.

Polis korumasındaki işgalcilerin ekim ayında Mescid-i Aksa'ya toplam 23 kez baskın düzenlediği aktarılan raporda, söz konusu eylemlerde Mescid-i Aksa'ya 9 bin 721 kişinin baskın yaptığı ifade edildi.

İşgalci aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in 16-23 Ekim tarihlerindeki "Sukot (Çardaklar) Bayramı" bahanesiyle Aksa'ya baskın yaptığı hatırlatılan raporda, Ben-Gvir'in Aksa baskını sırasında birtakım açıklamalarda bulunduğu, bunun da Kudüs'te yeni dayatmaların belirtileri olduğu uyarısında bulunuldu.

El Halil kentinde yer alan Harem-i İbrahim Camisine yönelik ihlallerin de aktarıldığı raporda, "Harem-i İbrahim Camisini mekansal ve zamansal olarak bölme girişimleri doğrultusunda işgalciler, geçen ay camide 95 kez ezanın okunmasına engel oldu. Harem-i İbrahim Camisi ayrıca 7 gün süreyle kapatıldı." denildi.

Raporda, Filistin topraklarını işgal eden işgalcilerin de kışkırtıcı eylemleri kapsamında sürekli Harem-i İbrahim Camisine işgalci bayraklarıyla baskınlar düzenlediklerine işaret edildi.

İşgalcilerin işgal altındaki Filistin topraklarında yer alan dini kutsallara karşı tehlikeli ihlallerde bulunduğu vurgulanan raporda, uluslararası toplumun bunlara müdahale için harekete geçmesi çağrısı yapıldı.

Mescid-i Aksa baskınları

Mescid-i Aksa, işgalci ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.

Yahudiler, 2003'ten bu yana İdarenin izni olmadan işgalcilerin tek taraflı kararıyla polis eşliğinde kutsal mabede giriyor. Bu girişleri baskın olarak nitelendiren Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Müslümanların egemenliğinin ihlal edildiğini vurguluyor.

İşgalciler, içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun yer aldığı Mescid-i Aksa Külliyesi altında, "Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu" iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor.

İşgalcilerin yönetimi, Mescid-i Aksa'da "sadece Müslümanların ibadet edebildiği diğer dinlerin mensuplarınınsa sadece ziyaret edebileceği" tarihi statükonun korunduğunu savunuyor.

Ancak fanatik Yahudilerin işgalci polisi korumasında Aksa'ya düzenledikleri baskınlarda dua etmeleri ve dini ritüelleri yerine getirmeleri sıkça kameralara yansıyor.