Hac farizasını yerine getirmek için Mekke’de bulunan milyonlarca Müslüman, Hac yolculuğunun en önemli anlarından biri olan Arafat Vakfesi’ne odaklandı.
Arafat’a intikale saatler kala istirahate çekilen Türk Hacı adayları da büyük bir heyecan içerisinde Arafat'a çıkmayı bekliyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı 2024 Hac Organizasyonu da Arafat’la ilgili tüm hazırlıklarını tamamladı. Hacı adayları için çadırlar kuruldu, intikal planları hazırlandı ve sağlık tedbirleri alındı. Bu titiz hazırlıklar, hacı adaylarının huzur ve güven içinde ibadetlerini gerçekleştirmelerini sağlamak amacıyla yapıldı.
Bu heyecan dolu atmosfer içerisinde hacı adaylarının duygularını ve düşüncelerini öğrenmek için Diyanet Haber olarak mikrofonlarımızı onlara uzattık. Türkiye’nin farklı yerlerinden ve Avrupa’dan mübarek beldelere gelen Türk hacı adayları, Arafat Vakfesi öncesinde yaşadıkları heyecanı, yaptıkları hazırlıkları ve bu önemli anın onlar için ne ifade ettiğini şu ifadelerle bizlerle paylaştılar.
- "İnşallah yeniden doğmuş gibi olacağız"
Tokat kafilesiyle hacca gelen emekli öğretmen Tülay Uçar, 13 yıldır hacca yazıldığını belirterek büyük bir heyecanla geldiğini söyledi. Yolculuğa çıkmadan büyük bir heyecan ve endişe duyduğunu, hocaların rehberliğiyle güven içinde Arafat’a hazırlandıklarını belirtti.
Uçar, “Arafat’ın heyecanı bambaşka inşallah yeniden doğmuş gibi olacağız. Bundan sonrada daha hoşgörülü olmaya çalışacağım. Buralara doyamadık, Diyanet’ten Allah razı olsun.” dedi.
- "Arafat’ta Allah’ımıza söz vereceğiz"
Daha önce umreye geldiğini ifade eden Tokat kafilesinden İbrahim Polat ise, önce Medine’ye sonra Mekke’ye geldiklerini belirterek “Büyük bir organizasyon, Diyanet İşleri Başkanlığımız bu programları çok güzel bir şekilde yapıyor, bunu gördük.” dedi.
Arafat için çok heyecanlı olduğunu belirten Polat, Arafat’ta namaz kılarak ve çokça dua ederek vakit geçireceğini söyledi.
Polat, bu yola çıkarken hiçbir şey eskisi gibi olmayacak diye niyet ettiklerini belirterek, “İnşallah her şeye yeniden başlayıp, hayatımızın her kademesinde Allah’ımızın emri Peygamberimizin sünnetine göre hareket edeceğimizin sözünü Allah’a vereceğiz.” diye konuştu.
- "Arafat hayatımızın da zirvesi"
Kayseri kafilesiyle hacca gelen emekli öğretmen Gönül Dağıstanlı da geldiğinden beri ibadet yapabilmek, günahlarını affettirebilmek için uğraştığını, meşakkatten de yorulmadığını söyledi.
Kabe’yi görmek için her defasında heyecanlandığını kaydeden Dağıstanlı, "Kabe’yi görebilmek için can atıyoruz. Devamlı orada kalmak istiyoruz ama mümkün değil. Burada anadan doğmuş gibi olacağımıza da çok seviniyoruz." dedi.
Dağıstanlı, beraber hac kurası çıktığı halde eşinin rahatsızlanmasından dolayı onun yerine kızıyla geldiğini ifade ederek, "Arafat işin zirvesi, zirveye ulaşacağız inşallah. Devamlı ibadet yapmak istiyorum, hiç uyumamayı düşünüyorum. Hayatımızın da zirvesi, bir dönüm noktası, hayatımız çok değişecek, daha bilinçli ibadet edeceğiz." şeklinde konuştu.
- "En genç yaşta gelinmeli"
Almanya’dan hacca gelen Yüksel ve Kezban Ay çifti, en genç yaşta hacca gelinmesi gerektiğini söyledi.
Kabe’yi görünce yaşanılan duygunun tarifi olmadığını dile getiren Yüksel Ay, "İbadete geldik, dua ediyoruz. Arafat’ta mahşer gününü yaşayacağımıza inanıyorum. Affedilmenin hissini burada daha çok yaşıyorsunuz." diye konuştu.
- "Arafat teslim olmaktır"
Almanya’dan Emine Havucçu, uzun yıllardır Kabe’yi görmek istediğini belirterek, Arafat’ta Hz. Adem ile Havva’nın affedildiğini ve teslim olmuş bir kul olarak affedilmeyi umduğunu söyledi.
Almanya’dan gelen Halit Çalışkan da hacda kalbine döndüğünü "Gönlümüz doldu, ruhumuz doydu, gönül burada kalmak istiyor." dedi.
"Hacı olmanın bir sorumluluğu var"
Almanya’dan eşi ve ablasıyla hacca gelen Dursun Gök, "Hac Arafat’tır. Çok heyecanlıyız. Her zaman televizyonda görüyorduk, şimdi kendimizi içinde bulacağız. İnşallah nasip olur. Hacı olmanın bir sorumluluğu var, elimizden geldiğince korumaya çalışacağız. Dönüşte gençleri teşvik edeceğiz, genç yaşta buralara gelmelerini söyleyeceğiz." diye konuştu.