Biz hangi ülkeye bir peygamber gönderdiysek mutlaka ora halkını, (peygambere başkaldırdıklarından ötürü Allah’a) yönelip yalvarsın yakarsınlar diye dert ve sıkıntıya uğratmışızdır. (A‘râf, 7/94)

Önceki ayetlerde inkârcıların başlarına gelen musibetler anlatılmıştı. Bu ayette, söz konusu musibetlerin birer örnek olduğu, aslında her devirde, kendilerine peygamberler gönderilen bütün toplumların, hastalık veya yoksulluk gibi bazı sıkıntılara maruz bırakıldığı bildirilmektedir. Sıkıntıların ardından ise sağlık ve bolluk verilmektedir. Bütün bunların amacı, inkâr ve isyandan vazgeçerek insanların Allah’a (cc) yönelmelerini sağlamak, Allah’ı (cc) tanıyıp O’na (cc) şükretmeleri için imkânlar hazırlamaktır.

Başımıza gelen musibetlerin, Allah’ı (cc) hatırlatıcı uyarıcılar olduğunu biliriz. Musibetler karşısında sabreder, iyilikler karşısında ise şükrederiz.

Karye: Köy, kasaba.
Be’sâ: Dert, hastalık.
Darrâ: Geçim sıkıntısı, yoksulluk.