Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Burhan İşliyen, "Geçerken Topluluğu"nun konuğu olarak Zonguldak’a geldi.
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Sezai Karakoç Kültür Merkezinde Geçerken Topluluğunun düzenlediği "Ömür Sermayemiz Tükenmeden" konulu konferansta konuşan Doç. Dr. İşliyen, sermayesi tükenen buz satıcısı kıssasını dinyeyicilerle paylaştı. İşliyen, "Ömrün anlamı nedir? Neden yaşıyoruz? tıpkı buzun eridiği gibi ömrümüzün de yavaş yavaş eridiğini unutmamalıyız." dedi.
"Teknolojiden sanata her alanda yapılanlar ibadet mesabesindedir"
Bal üzerine konan karasineğin, balın tadını aldıkça içine batmasını örnek veren Doç. Dr. İşliyen konuşmasında şöyle sürdürdü:
"Allah’ın düsturunu hayat tarzı haline getirmek gerekir. Zira mü’minin hayatı, ibadeti, ölümü alemlerin rabbi olan Allah içindir. Dolayısıyla teknolojiden sanata her alanda yapılanlar ibadet mesabesindedir. Bugün Gazze’de ölüm yağdıranlar aslında bu teknolojiyi geliştirdikleri ve sahip oldukları için başarılı gibi görülebilir. Ancak Allah katında bu başarının bir değeri yoktur. İcra edilen meslek Hakk'ı yerine getirmek için icra ediliyorsa bu Allah katında başarıdır ve mükafatı vardır. Yani bu başarının anlam bulması için vahye muhatap olması gerekir. Şairin dediği gibi ‘Bir namazlık saltanatın olacak, taht misali bu musalla taşında...
Bal üzerine konan karasinek, balın tadını alıp daha fazla yeme isteği hasıl oldukça ayakları iyice balın içine batar. Bu durum devam ettikçe sonunda balın içerisinde can verir. Yani lezzetin içinde helak olur. İşte bizler vahyin ışığında hayat yaşamazsak sahip olduğumuz nimetler içerisinde, yani lezzet içerisinde helak olabiliriz. Halbuki biz salihlerden olmak için Allah’a söz vermedik mi? Unutmamalıyız ki Allah’ın belirlediği süre bizim planlarımıza göre değildir; biz O’nun planına uygun yaşamalıyız."
"Hedefimiz, Rabbimizin cennetini kazanmak olmalı"
Başkan Yardımcısı İşliyen, "Hedefimiz, Rabbimizin cennetini kazanmak olmalı. Hayatı anlamlı hale getirerek cenneti kazanalım. Dünyayla ilişkimizi sağlıklı bir zemin üzerine oturtmazsak bala konan karasinek gibi oluruz. O halde hayatı anlamlı, erdemli, onurlu ve Rabbimizin rızasına uygun yaşamalıyız. Bedenlerimiz ve zihinlerimizi uyuşturmamalıyız. Zira hayatı uyuşturan pek çok etken var. Hayat bu boş işlerle uğraşacak kadar uzun değil." değerlendirmesinde bulundu.
"Hayatı diriltmenin yolu vahye uymaktan geçer"
Vahiyden uzak kalan kalbin katılaşacağını belirten Doç. Dr. İşliye, "Kalp, zikir ve nasihatten, Kur’an-ı Kerim’den uzak kalırsa katılaşır. Sonunda hayat anlamsız hale gelir. Kayıp ise işte budur. Hayatı diriltmenin yolu vahye uymak hayatı anlamlı kılmaktır. Hayatı anlamlı kılmanın yolu ise Allah ve Rasulünün çağrısına uymaktır. Yapacağımız her davranışı ve ameli Kur’an’a ve Hz. Peygamber’e arz etmeliyiz. Yüce Mevla, rızasını kazandıracak, cennetine ulaştıracak ameller yapmayı nasib eylesin." ifadelerini kaydetti.
Konferansın ardından Vali Yardımcısı Mehmet Türk ve ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer katılımları dolayısıyla İşleyen'e ve programda emeği geçenlere teşekkür etti.
Öte yandan Başkan Yardımcısı İşliyen, Zonguldak programı kapsamında Valilik, İl Müftülüğü ve Rektörlüğü de ziyaret etti.