Arkadaşı, borcunun olduğunu, ödeme zamanının geldiğini ancak ödeme gücünün olmadığını söyleyince Abdullah, alacaklıyı tanıdığını ve onunla borcunu ödeme zamanını geciktirmek için konuşabileceğini belirtti.

Borçlunun sevinerek, güzel olacağını ifade etmesi üzerine Abdullah b. Abbas (r.a.) alacaklıyla konuşmaya gitmek için itikafta bulunduğu Mescitten çıktı. Borçlunun, itikafının bozulacağını, daha sonra da gidebileceğini hatırlatması üzerine Abdullah b. Abbas, Hz. Peygamber (a.s.)’ ın kabr-i şerifini göstererek şöyle dedi:

- Ben bu kabrin sahibi Muhammed Mustafa (s.a.s.)'den duydum ki; "Bir mümin kardeşimin işini görmek için onunla birlikte yürümem, mescidde 10 yıl itikafta kalmaktan hayırlıdır.’’

Camilerde cemaatle ibadet edemediğimiz zor günler geçirirken, beş vakit ezanları okumak üzere camiyi açan arkadaşlarımız, vazifelerinin yanında, sokak sokak, mahalle mahalle, ev ev dolaşarak fakir, muhtaç, yaşlı ve hastaların halini soruyor ihtiyaçlarını karşılamak için koşturuyorlar.

Abdullah b. Abbas’ın dilinden bize ulaşan rivayetteki hakikat canlanıyor elhamdülillah: "Bir kardeşin işini görmek için yürümek..." itikaf gibi en faziletli bir nafile ibadetten bile daha hayırlı olarak nitelendiriliyor.

Alışverişini yapamayan yaşlı ve hastaların ihtiyaçlarını evine teslim eden dostlarımız...

Tarlasını süremeyen yaşlı çiftçi cemaatinin tarlasını süren kardeşlerimiz...

Camisini sosyal markete çeviren, adeta “sadaka taşı” geleneğini canlandıran hocalarımız...

Alemin sağlığı için kendisini, canını ortaya koyan sağlık çalışanlarımız...

Ve daha nicesi...

Rabbim sizlerden razı olsun.

Ne güzel.!

Abdullah b. Abbas (r.a.)'ların çağlar öncesinden kalkıp, 2020 yılında Anadolu topraklarında dolaşması ne güzel!

Ecri ve mükafatı verecek olan Allah'tır (c.c.).

Bu güzellikler arttıkça daha da güzelleşecek dünyamız.

‘’Bu sene Kabe’ye gidemedim, ama Kabe bana geldi. Umre için ayırdığım miktarı işini kaybeden komşuma verdim’’ diyen şefkat ve merhamet yüklü yürek sahipleri çoğaldıkça hayatımız cennete namzet hale gelecek ...

 Duamız ve niyazımız odur ki; ebedi hayatımızda da cennet ve cemal ile müşerref olalım