Ankara Üniversitesi Ziraat ve Veterinerlik Fakültesi öğrencileri İsrail'i protesto etti.

Veterinerlik Fakültesi Dekanlığı önünde Filistin bayraklarıyla toplanan öğrenciler, İsrail karşıtı sloganlar attı, tekbir getirdi.

Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından, grup adına açıklama yapan Dil ve Tarih Coğrafya öğrencisi Ahmet Salih Şen, İsrail'in 8 ay önce Gazze'ye başlattığı işgal saldırısına yönelik kınama ve nefret etmenin ötesinde, harekete geçmenin zamanı olduğunu söyledi.

Birleşmiş Milletler tarafından güvenli bölge olarak nitelendirilen Refah bölgesine sığınan Filistinlilerin yakılarak şehit edildiğini belirten Şen, dünyanın bir çok üniversitesinde siyonizme tepkilerin artacağını kaydetti. Şen, "Biliyoruz ki artık dünyanın dört bir yanı Filistin'dir, titreyen her yürek, haykıran her dil Filistin için eylemdedir." dedi.

Filistin davasının hayatın her alanında yaşatılarak gelecek nesillere aktarılması gerektiğini ifade eden Şen, İsrail'e destek veren markalara boykot çağrısında bulunarak üniversite kantinlerinde de yer alan bu ürünlerin tüketilmemesini istedi.

Küresel çapta gerçekleşen Filistin'e destek eylemleri sayesinde İrlanda, İspanya ve Norveç gibi ülkelerin Filistin'i tanıdığını kaydeden Şen, "Biz inanıyoruz ki bu eylemlerimiz çığ gibi bütün meclisleri saracak ve bütün devletler Filistin'i özgür bir devlet olarak tanıyacak." diye konuştu.

İstanbul

Recep Tayyip Erdoğan Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri, İsrail'in Filistin'e uyguladığı soykırıma dikkati çekmek amacıyla ''Kudüs Bildirisi'' yayımladı.

Okuldan yapılan açıklamaya göre, bahçedeki bayrak töreninde okul yöneticileri, öğretmenler ve öğrencilerin katılımıyla okunan bildiri, İstanbul'un çeşitli ilçelerindeki diğer okullarda da kapanış törenlerinde öğrenciler tarafından seslendirildi.

Okul öğrencisi Hüseyin Şahin tarafından okunan bildiride, "Bugün 100 yıldır coğrafyamızı işgal eden, bölen, parçalayan, kan döken emperyalistlerin devam eden zulümlerine karşı duruşumuzun bir ifadesi olarak buradayız. Refah’ta yüzlerce ailenin evi yakıldı, çocuklar parçalandı, anneler, babalar öldürüldü. Acımasız katiller, güvenli bölge olarak addedilen Refah'ı vurdular. Ne erzak ne yardım ne de bir kelam yeter oradaki acıyı anlatmaya. Bir anne çocuğunun parçalarını yerden topladı. Bir baba enkazın altından yanan çocuğunu çıkardı. Ne ahlak kaldı ne izan kaldı ne nizam. Bütün insanlık sınıfta kaldı. Bütün adalet yerle yeksan oldu, bütün insan hakları yerin dibine battı. Orada bir çocuk açlıktan ölürken tüm kuruluşlar cehennemin dibine battı." ifadeleri kullanıldı.

Her dakika yüzlerce insanın hayatını kaybettiği, koskoca İslam aleminin sadece kınamakla yetindiği belirtilen bildiride, şunlar kaydedildi:

"Batsın petrolleriniz, batsın doğal gazlarınız, batsın altın rezervleriniz, bir bebek hunharca katlediliyorsa batsın iktidarlarınız. Bu süreçten sonra tüm bu sistemin yetersizliği artık aşikar. İslam'ın ve insanlığın umudu olmaya gayret edeceğiz. Biz çalışacağız, biz uğraşacağız. Ey İsrail! Belki 10, belki 20, belki 30 sene ama bir gün geleceğiz. Bugünün inanmış gençliği Hz. Ömer'in, Selahaddin Eyyubi'nin, Yavuz Sultan Selim'in ruhu ile gelecek, işgal ettiğin o topraklardan seni çöplüğün en derinlerine göndereceğiz."

Kırklareli

İl Müftülüğü ve İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Kırklareli Temsilciliği öncülüğü sivil toplum kuruluşlarının desteği ile Hızırbey Camisi'nde cuma namazının ardından Filistin'de hayatını kaybedenler için gıyabi cenaze namazı kılındı. Musalla taşına temsili olarak kefenlenmiş çocuk ve bebek cenazeleri bırakıldı.

İl Müftüsü Yusuf Eviş tarafından kıldırılan gıyabi cenaze namazının ardından grup, tekbir getirerek ve slogan atarak Karaumurbey ve 100. Yıl caddelerinden geçerek Özgürlük ve Demokrasi Meydanı'na ulaştı.

Kırkşehitler Camisi imam hatibi Necdet Kasap burada grup adına yaptığı açıklamada, İsrail'in vahşetini, işgalini, zulmünü, zorbalığını bitirmek için meydanlardan haykırdıklarını söyledi.

İsrail'in kendisini insanlık tarihi boyunca görülen en aşağılık terör yapılanması olduğunu bir kez daha tüm dünyaya ifşa ettiğini vurgulayan Kasap, "Terör devleti İsrail, cephede mücahit Hamas'a karşı alamadığı zaferi, evlerini yıktığı ve çadırlarda kalmalarına sebep olduğu sivil Filistin halkına zulmederek göstereceğini zannetmektedir. Lanetli İsrail cepheden kaçıp sivilleri hedef alıyor. Lanetli İsrail, firavunu kıskandıracak bir arsızlıkla çocukları hedef alıyor." diye konuştu.

Sivas

Şehit Hakan Yurtoğlu İlkokulu öğrencileri, okul bahçesinde toplanarak "Filistin Halkının Yanındayız" pankartı açtı.

Türk ve Filistin bayrakları taşıyan öğrenciler, Filistin'e özgü dans figürleri sundu.

İl Milli Eğitim Müdürü Necati Yener, gazetecilere yaptığı açıklamada, mazlum coğrafyalarda Müslümanlara karşı yürütülen zulüm, katliam ve terör eylemlerini şiddetle kınadığını söyledi.

Çocuklara eğitim öğretim hayatında değerleri kazandırmayı hedeflediklerini belirten Yener, "Bu süreçte çocuklarımıza kazandırdığımız en büyük değerimiz bu oldu, tüm zulme, tüm mağduriyetlere karşı duruş sergileyebilmek." dedi.

Yener, öğrencilerin okul bahçesinde Filistin halkının yanında olduklarını haykırdığını dile getirerek şunları kaydetti:

"Bir yerde haksızlık varsa kalbimizle bunu hissedebilmeliyiz. Masum çocuklar katledilirken, okul bahçelerinde oynamaları gereken yaştaki çocuklarımızın toprakla buluşturulmasına karşı en zayıf tepki halkasını bugün okul bahçemizde çocuklarımızın sergilemiş olması takdire şayandır. Buna öncülük eden okul müdürümüze, öğretmen arkadaşlarımız ve velilerimize teşekkür ediyorum."

Okulun müdürü Nihat Koç ise her hafta farklı etkinlikler düzenleyerek İsrail'e tepki gösterdiklerini ifade etti.

Etkinlikleri kocaman yürekli öğrencilerin talep etmesinin kendilerini mutlu ettiğini vurgulayan Koç, "Birçok ülkenin yapamadığını öğrencilerimizin dile getirmesi bizi mutlu ediyor." diye konuştu.

Niğde

Türkiye Gençlik Vakfınca (TÜGVA) düzenlenen programda akademisyenler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve öğrenciler, cuma namazının ardından yerleşkedeki cami önünde bir araya geldi.

Grup adına açıklama yapan Yeniler Kulübü Başkan Yardımcısı Görkem Talha Akgül, İsrail'in güvenli bölge olarak nitelenen Refah'a sığınan Filistinli sivilleri yakarak şehit ettiğini belirtti.

Artık kınama zamanının geçtiğini, harekete geçme vaktinin geldiğini vurgulayan Akgül, şunları kaydetti:

"Biliyoruz ki artık dünyanın dört bir yanı Filistin'dir. Titreyen her yürek, haykıran her dil Filistin için eylemdedir. Bizler bu davayı sadece yüreklerde ve dillerde değil, hayatımızın her alanında, şu an içerisinde bulunduğumuz kampüsümüzde, yarın içerisinde bulunacağımız iş yerimizde ve yetiştireceğimiz nesillerde yaşatmak zorundayız. Bütün dünya ve bütün insanlık zulme karşı bir arada. Eylemden ne olur demeksizin her gün ve her saat Filistin için ribatta olan insanlık, devletleri harekete mutlaka geçirecektir. Bunun örneği geçtiğimiz hafta, 3 Avrupa ülkesi olan İrlanda, İspanya ve Norveç'in Filistin'i özgür bir devlet olarak tanımasıydı. Bundan sonra ne olacak biliyor musunuz, biz inanıyoruz ki, bu eylemlerimiz çığ gibi bütün meclisleri saracak ve bütün devletler Filistin'i özgür bir devlet olarak tanıyacak."

Etkinliğe, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Uslu, TÜGVA İl Başkanı Burak Yaşar ve öğrenciler katıldı.

Artvin

AÇÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı koordinesinde organize edilen protesto için öğrenciler ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Merkez Kütüphanesi önünde bir araya geldi.

Türk ve Filistin bayrakları taşıyan grup, İsrail karşıtı sloganlar attı.

Grup adına açıklama yapan Rabia Keskin, İsrail'in sivil yerleşim alanlarını hedef almaya devam ettiğini söyledi.

Gazze'de tarihte eşi benzeri görülmemiş bir soykırımın yaşandığını belirten Keskin, "İsrail'in saldırıları altında masum sivillerin acıları her geçen gün artmakta, bebekler, çocuklar, kadınlar, masum hayatlar, terör devleti siyonist İsrail'in baskısı altında yitip gitmektedir. Uluslararası anlaşmaları ve hukuk kurallarını hiçe sayan Netanyahu ve çetesi, bu cinayetlerle dünyada eşi benzeri olmayan bir soykırımı pervasızca sergilemektedir." dedi.

Keskin, siyonizm ideolojisiyle bölgenin kan gölüne çevrildiğinin altını çizerek şunları kaydetti:

"Filistin halkının insani, ekonomik, sosyal ve kültürel hakları yıllardır sistematik bir şekilde ihlal edilmektedir. Son olarak Refah'taki çocukları hedef alan saldırılarla insanlığa karşı en rezil, acımasız suçlardan birini daha işleyen İsrail'in, sistematik bir şekilde yürütülen soykırım ve masum canları katletmesi kabul edilemez hale gelmiş olup, katliamlar uzun süredir tüm dünyanın gözü önünde devam etmektedir. Filistin halkına destek olmaya davet ediyor ve bu acımasız soykırımcı siyonist terör devleti İsrail'i lanetliyoruz."

Öte yandan AÇÜ Sanat ve Tasarım Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Kemal Sağlam, Arhavi Merkez Camisi önünde "Filistin'deki Bebeklerin Çaresizliği" adlı tek kişilik gösteri gerçekleştirdi.

Amasya

Amasya Anadolu Lisesi bahçesinde bir araya gelen öğrenciler, siyah elbiseler giyerek ve taşıdıkları dövizlerle İsrail'in Filistin'e saldırılarını protesto etti.

İsrail'e tepki gösteren öğrencilere destek veren İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Türkmen, "Öğrencilerimiz İsrail'in Filistin'de yaptığı zulmü kınamak, farkındalık oluşturmak, hissiyatlarını paylaşmak için hep bir ağızdan, 'Çocuklar ölmesin, zulüm dursun' nidalarıyla sesleniyor. Biz de kendileriyle aynı anı paylaşmaktan memnuniyet duyuyoruz. Amasya'dan hep beraber sesleniyoruz, çocuklar ölmesin, Filistin'de zulüm artık dursun." ifadelerini kullandı.

Mersin

Anadolu Gençlik Derneği üyesi öğrenciler, MEÜ Çiftlikköy Kampüsü'ndeki Cumhuriyet Alanı'nda "Gazze Dayanışma Çadırı" kurdu.

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etmek için nöbet tutmaya başlayan katılımcılar, boyunlarına kefiye takıp Filistin ve Türk bayrağı açtı. Öğrenciler Türkçe, İngilizce ve Arapça dövizlerle de İsrail'e tepki gösterdi.

Anadolu Gençlik Derneği Mersin Şubesi Başkan Yardımcısı Bayram Yücel, gazetecilere, Gazze'de savaşın sona ermesini istediklerini söyledi.

İsrail'i protesto etmek için çadır nöbeti başlattıklarını anlatan Yücel, "Filistinli kardeşlerimizin yalnız olmadığını, meseleye bakış açımızın daha büyük olduğunu ve Filistin özgür oluncaya kadar dünyada yapılan bu tür eylemlere destek olacağımızı göstermek için toplandık." dedi.

Öğrencilerden Harun Oruç da Filistin'de insan hakları ihlallerinin yaşandığını belirterek, "Gazze'de olan katliama karşı susmayacağız. Her zaman onların yanındayız." değerlenirmesinde bulundu.

Hatay

Numuevler Mahallesi'ndeki Çerkez Hoca Camisi önünde bir araya gelen sivil toplum kuruluşları üyeleri ile vatandaşlar, Türk ve Filistin bayrakları taşıdı. Ellerinde dövizler bulunan gruptakiler, İsrail aleyhinde sloganlar attı.

Burada grup adına açıklama yapan Fahrettin Karagüzel, Filistin'i yıllardır abluka altında tutan İsrail'in soykırım girişiminde bulunduğunu söyledi.

Karagüzel, İsrail'in Filistin'de camileri, okulları, hastaneleri bombaladığını ve kadın, çocuk, yaşlı, genç demeden katliam yaptığını belirtti.

Gazze'deki katliama sessiz kalmayacaklarını vurgulayan Karagüzel, "Gözü yaşlı analar, bağrı yanık babalar ve süt kokulu yavrular için susmayalım, dik duralım ve zalimlerin yüzüne tükürelim. Birleşelim, tek yürek, tek yumruk olalım." dedi.

Karagüzel, "Kana doymayan işgalci, katil, siyonist İsrail'i sadece lanetliyoruz. Adalet ve özgürlük mücadelesinin öncüsü olan Malcolm X'in 'İster mermi kullansın ister oy pusulası, insan iyi nişan almalı. Kuklayı değil, kuklacıyı vurmalı.' ifadesinden hareketle bu katliamın bütün faillerine hadlerini bildirelim." diye konuştu.

Ağrı

Merkez Camisi önünde ellerinde "Nehirden denize özgür Filistin", "Mazlumun yanında zalimin karşısında ol", "Katliama değil direnişe destek ol" pankartlarıyla bir araya gelen grup, Gazze'ye destek verdi.

Derneğin Ağrı Temsilcisi Hülya Polat, yaptığı konuşmada, Gazze'de 7 Ekim'den bu yana "soykırım" yaşandığını söyledi.

İsrail ürünlerine yönelik boykotun devam etmesi gerektiğini belirten Polat, şöyle konuştu:

"Kürt, Türk, Laz ve Arap, hepimiz kardeşiz. Nerede bir zulüm varsa kalbimiz, desteğimiz orada olmalı. Bizim, zalimlerin oyununu bozup ümmet bilincine kuşanmamız gerekiyor. Gazze bunu bize net olarak gösteriyor. Kafirler bizi ulus ve milliyetçilik adı altında bölerken, kendileri Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler ve NATO gibi yapılar kuruyor. Bize bölünmeyi tavsiye ediyorlar. Bizler birleşmezsek ne Gazze'yi ne de ahireti kurtarabiliriz."

Mardin

Bazı sivil toplum kuruluşlarının ve siyasi partilerin öncülüğünde merkez Artuklu ilçesindeki Şakir Nuhoğlu Camisi önünde bir araya gelen katılımcılar İsrail karşıtı slogan attı, tekbir getirdi.

Mardin İlim Yayma Cemiyeti Şube Başkanı Necmeddin Başboğa, grup adına yaptığı basın açıklamasında, İsrail'in aylardır kadın, çocuk, yaşlı demeden Filistin halkına yönelik katliam gerçekleştirdiğini söyledi.

İsrail'in saldırılarını her gün daha da ileriye taşıdığını ifade eden Başboğa, şunları kaydetti:

"İsrail insanlık düşmanıdır, bölge ve dünya barışına en büyük engeldir. İsrail hukuk ve adaleti yok saymaktadır, hukuk ve insanlık değerlerini çiğnemeyi adet haline getirdiği için de bütün dünyada lanetlenmektedir. Refah'taki İsrail vahşeti İsrail'in ne ilk ne de son eylemidir. Filistinli mazlum kardeşlerimizin yanında olduğumuzu, onların haklı davalarına destek olduğumuzu haykırmak için buradayız. Bu ses ve duruşumuz güçlenerek devam etmelidir."

Açıklamanın ardından, saldırılarda hayatını kaybeden Filistinliler için dua edildi.

Van

Cuma namazı sonrası Kampüs Camisi önünde bir araya gelen akademisyen ve öğrenciler, temsili olarak Filistin bayrağına sarılı cenazeyi taşıyarak merkezi yemekhane binasına kadar yürüdü.

Burada gıyabi cenaze namazı kılan akademisyen ve öğrenciler, "Filistin'de bebekler ölüyor, sessiz kalmamalıyız" ve "Yaşasın özgür Filistin" sloganları atarak, İsrail'in saldırılarını protesto etti.

Van YYÜ Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Yücel İslam, Gazze'de yaşanan katliamın durdurulması için eylemlerine devam edeceklerini belirtti.

Gazze'de hayatını kaybedenler için temsili cenaze töreni düzenlediklerini belirten İslam, şöyle konuştu:

"Büyük bir vahşet yaşanıyor ve bu acıyı yaptığımız eylemlerle dışa vuruyoruz. Bugün de bir etkinlik değil, üzerimize düşeni yerine getirmeye çalıştık. Farklı eylemlerle sesimizi bir kez daha duyurmaya çalıştık. Elimizden şu an bunlar geliyor. Boykotla ve insanlara derdimizi anlatmakla orada yaşananlara dikkati çekmeye çalışıyoruz. Gönlümüz çok daha fazlasını yapmak isterdi ama yapamıyoruz. Dünyanın farklı coğrafyalarında yaşanan zulmü kalbimizde hissediyoruz."

Eyleme katılan öğrencilerden Ahmet Sönmez ise "Yaklaşık 22 gündür Gazze için burada kurulan çadırda faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Filistin'deki kardeşlerimizin yanında olduğumuz bugün bir kez daha gösterdik. Onların sesi olmak istedik. Temennimiz savaşın bitmesi yönünde. Bundan sonra da oradaki kardeşlerimiz için dua edip, eylemlerimizi sürdüreceğiz." dedi.