Kitaplara İman: İlahi Vahiy Kesintisiz Bir Nurdur
Allah Teâlâ elçilerine melekler vasıtasıyla mesaj göndermekle yetinmemiş, bu mesajları insanlık için bir kılavuz ve kurallar bütünü olmak üzere kitap formuna büründürmüştür. Yarattığı ilk insan Hz. Âdem’i ilk peygamber olarak gönderirken ona ilahi vahiyden on sahife vermiştir. Hz. Musa’ya Tevrat’ı, Hz. Davud’a Zebur’u, Hz. İsa’ya İncil’i verirken, diğer peygamberlere de kendilerine ulaşan ilahi kitaplarla amel etmelerini emretmiştir. Kur’an-ı Kerim’de de Müslümanlar diğer peygamberlere indirilen bütün kitaplara iman etmekle mükellef tutulmuştur. Ne var ki bahsi geçen kitaplar zaman içerisinde tahrif edildiğinden, Hz. Peygamber tahrif olgusuna karşı ümmetini uyarmıştır. Medine’de Yahudilerin Tevrat’ı İbranice okuyup Arapça olarak Müslümanlara açıkladıklarına muttali olan Allah Resûlü ashabına, “Siz Ehl-i kitabı ne tasdik edin ne de yalanlayın. ‘Biz, bize indirilene de size indirilene de iman ettik. (Ankebût, 29/46)’ deyin” buyurmuştur. (Buhârî, İ’tisâm, 25)
Hoca Ahmed Yesevî’nin vefatı (1166)