Bayram Gelenekleri
Bayramlar yurdumuzun üstünde manevi bir gölgedir; insanları toplar, bir kılar, yaraları sarar. Bayramda küsler barışır, ayrılar kavuşur. Şenlikler kurulur, gönüller durulur. Bayram deyince insanın içine bilmediği bir mutluluk düşer. Hem büyükler hem de küçükler neşelidir. Neşe, mutluluk sokaklara taşar. Bayramın gülen yüzü insanlarla beraber her şeye yansır. Ağaçlar süslenir, perdeler bezenir. Pencereler envaiçeşit çiçek saksılarıyla donatılır, bayram günleri için her şeyin en güzeli, en özeli seçilir. “Kimse gelmese bile bayramın kendisi gelir, kapıyı açık tutun.” derdi eskiler. Gerçekten de bayram; bereketiyle, hürmetiyle, şefkatiyle gelip herkesi bir şekilde bulur ve kucaklar. “Keşke hep bayram olsa!” der çocuklar. İnsan bayram geliyor diye güzel şeyler yapmak ister. Konu komşu, akraba hısım hakkıdır diyerek bayram öncesi de sonrası da ihtiyaçların sorulup gönüllerin alınması bu iyiliklerdendir. Bayram, yüzümüzü en çok güldüren geleneklerimizden biridir ve ruhumuzu besler.
RAMAZAN BAYRAMI AREFESİ
Selçuklu Dönemi âlimlerinden Fahreddin er-Râzî’nin vefatı (1210)
Greenwich saati ile 10.58’de içtima olacak.