Öğretileri ile dünya genelinde ilgi uyandıran düşünce adamı, mutasavvıf Mevlana Celaleddin-i Rumi, vuslatının 748'inci yıl dönümünde Manisa'da anıldı.

Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin vefatının 748'inci yıl dönümü dolayısıyla Manisa Müftülüğü ve Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) iş birliğinde anma programı düzenlendi.

Sema gösterisinin ardından Mevlana'dan sevgi ve hoşgörü mesajlarının aktarıldığı program, gençlerden yoğun ilgi gördü.

Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde düzenlenen programın açılışında konuşan İl Müftüsü Mustafa Soykök, "Bizi biz yapan bir takım değerlerimiz var. Bu değerleri sembolize eden tarihte bir takım kişilikler, bir takım kimlikler var.  Mevlana Celaleddin Rumi bunlardan biridir. Mevlana sadece Mevlana'dan ibaret değildir, bir semboldür. Milletimizi millet yapan, milletimizi payidar yapan bir takım hasletleri insanlığa öğrettiği için Mevlana bizim Mevlana'mızdır. Tıpkı Yunus Emre, Ahmet Yesevi ve diğerleri gibi." dedi.

- Mevlana demek şiddeti değil merhameti tercih etmek demektir

İl Müftüsü Soykök, "Mevlana demek şiddeti değil merhameti tercih etmek demektir. Mevlana demek; kul hakkını, sömürüyü reddetmek, adaleti, merhameti hakim kılmanın mücadelesini vermektir. Ve bütün bu sözler ve çağrılar özellikle 'Ne olursan ol yine gel, kapımız ümitsizlik kapısı değildir' çağrısı insanlık için özellikle yaşadığımız çağda çok büyük anlam ifade ediyor." diye konuştu.

Gençlere seslenen Müftü Soykök, "Sevgili gençler! Bizler büyükleriniz olarak, bir önceki nesil olarak sizlere çok güzel bir dünya bırakamamış olabiliriz. Maalesef yaşadığımız dünyanın dört bir tarafında savaşlar, mültecilik, açlık ciddi anlamda dünyanın asli problemlerindendir. Dünyanın dört bir yanında patlayan bombalar var. Aylan bebekler var. Sizler üzülüyorsunuz. Bütün bunların böyle olmaması gerektiğine inanıyorsunuz. Siz böyle bir dünya ile karşılaştınız ama böyle bir dünyaya mahkum değilsiniz. Bu dünyayı yaşanılabilir kılmak sizin elinizde. Genç demek; yüreği ile konuşan, kalbi ile düşünen insan demektir. Yeter ki siz merhameti önceleyin. Yeter ki siz adaleti önceleyin. Efendimiz'in (s.a.s.) insanlığın geleceğine dair söylediği ne varsa, hangi hakikatler varsa bunlar siz gençlerin heyecanı ile buluştuğunda yaşadığımız dünya her zamankinden daha güzel olacaktır." ifadelerine yer verdi.

Ardından “Mevlana ve Mevlevilik” konulu konferans için kürsüye davet edilen MCBÜ Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kenan Erdoğan, Hz. Mevlana'nın hayatından örnekler verdiği konferansında şunları kaydetti:

"Aralık ayı bize şeb-i arus, düğün gecesi, mevlevilikte Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin öldüğü geceyi hatırlatır. Mevlana bu geceyi Rabbine, sevgiliye kavuşma gecesi olarak düşündüğü için 'düğün gecesi' olarak adlandırılır. Öyle ki 'Öldükten sonra bizim mezarımızı yeryüzünde aramayınız, arif kişilerin gönlü bizim mezarımızdır.' diyen Mevlana, dünya hayatının gurbet olduğunu beyitlerinde bizlere söyler. Dolayısıyla Mevlana, ölümü bir yokluk olarak görmez, yeniden dirilmek olarak görür. Mevlana Celaleddin-i Rumi ahlak, ilim ve akıl yolunda insanlığa sevgi ve birlik mesajları vermiştir. O sebeple Mevlana sevginin, merhametin, kardeşliğin ve hoşgörünün sembolüdür."

Program Türk Tasavvuf Musikisi konserinin ardından sema gösterisi ile sona erdi.