Afyonkarahisar Sarıkız Kur’an Kursunda hafızlık eğitimini tamamlayan 24 öğrenci için Hafızlık İcazet Merasimi düzenlendi.
İcazet törenine Diyanet İşleri Başkanlığı Dünya Müslüman Azınlıklar Daire Başkanı Sema Yiğit, Afyonkarahisar İl Müftüsü Şükrü Kabukçu, ilçe müftüleri, din görevlileri ve davetliler katıldı.
Hafızları bu anlamlı günlerinde aileleri ve yakınları da yalnız bırakmadı.
Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan törenin açılışında konuşan İl Müftüsü Şükrü Kabukçu, hafızlığın sabır, emek ve disiplin isteyen bir iş olduğunu söyledi. Müftü Kabukçu konuşmalarına şöyle devam etti:
Asıl hafızlık şimdi başlıyor
”Hafızlık zor bir yoldur, mühim bir tercihtir. Sabır, emek, disiplin ister. Üstad Necip Fazıl Kısakürek, ‘Namaz camiden çıkınca, hac Mekke'den dönünce, ramazan oruç bitince başlar.’ der. Bu minvalde icazetlerini alan öğrencilerimiz için hafızlık asıl şimdi başlıyor. Kur’an-ı Kerim’in metnini olduğu kadar anlamını da taşıyacaksınız. Bu sebeple her ne olursa olsun hayatta var olan yanlışları düzeltme çabası gösterin.”
Ardından kürsüye çıkan Daire Başkanı Sema Yiğit, Kur’an-ı Kerim’in inzal sürecinde, sahabenin okudukları ayeti hayatlarına tatbik etmeden yeni ayete geçmediklerini belirterek Hz. Ömer’in ‘Bakara suresini 10 yılda tamamladım.’ sözünü hatırlattı ve Kur’an-ı Kerim’in insana yüklediği sorumlulukları anlattı.
Tanıdığımız tanımadığımız nice insanın kardeşiyiz
“Rabbimiz bizi öyle bir dinin mensubu, öyle bir Resul’ün ümmeti kıldı ki tanıdığımız tanımadığımız nice insanın kardeşiyiz. Bugün burada bizi bir araya getiren ne mutlu ki Rabbimizin kelamıdır. Siz Kur’an’ı hıfzettiniz, Kur’an da sizi hıfz edecek, Kur’an’ın şemsiyesi altında hayatınıza devam edeceksiniz.”
Yiğit, gurbetçi bir Müslüman ile Hristiyan eşi ve kayınvalidesinin yaşadığı değişimi ise şu çarpıcı ifadelerle dile getirdi:
İman değişim demektir
“İman değişim demektir. İnsan, İslamiyet’i yaşadıkça değişmiyorsa orada bir sorun var demektir. Almanya’ya işçi olarak çalışmaya giden bir vatandaşımız, orada Hristiyan bir hanım ile evlenip ardından Türkiye’de görev yapan bir din görevlimizden İslamiyet’i anlatan kitaplar istiyor. Bu beyefendi Türkiye’ye tatile geldiğinde, ona kitaplar gönderen din görevlisi ‘Bu kadar çok kitabı neden istedin?’ deyince amcamız şu ibretlik cevabı veriyor:
"Hristiyan eşimden çok utandım ve dinimi bilmek istedim"
Hristiyan olan eşimi İslamiyet’e davet ettim. O da, ‘Yahudileri havrada, Hristiyanları kilisede görüyorum. Senin ibadet için bir yere gittiğini, dininle ilgili bir şey yaptığını görmedim. Senin dinin nasıl bir din ki ben bu dine mensup olayım?’ diye sordu. Çok utandım ve senden bu kadar çok kitap istedim. Dinimi öğrendikçe değiştim. Kafamda adeta şimşekler çaktı.
"Alman kayınvalidem kalbinde Kur’an ile son nefesini verdi"
İçkiyi ve diğer kötü alışkanlıklarımı bıraktım, olumsuz çevremi de değiştirdim. Bendeki bu değişime şahit olan ve İslamiyet’i öğrenen eşim de daha sonra Müslüman oldu. Ölmek üzere olan yaşlı kayınvalidem de bizim yaşantımızdan çok etkilendi ve ‘İnsanı böyle değiştiren ancak hak bir din olabilir.’ diyerek Kur'an-ı Kerim’i bağrına basarak İslamiyet’le şereflendi. Kayınvalidem “Rabbim neyle geldin diye sorarsa Kur’an’ı tutup ‘Ömrüm yetmedi sana kitabınla geldim.’ diyeceğim.” dedi ve son nefesini verdi.”
İcazet merasimi, hafızlığını tamamlayan 24 öğrenciye icazet belgelerinin verilmesinin ardından hafızları yetiştiren Kur’an kursu hocalarına çiçek takdimi ve İl Vaizi Müzeyyen Kabukçu’nun yaptığı dua ile sona erdi.