Türkiye'nin Doha Büyükelçisi Dr. Mustafa Göksu'nun ev sahipliğinde Doha Büyükelçiliği bahçesinde gerçekleştirilen iftar programına, Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Ali Muhyiddin el-Karadaği ile Birliğin üyeleri ve Katar'da bulunan din adamları ile davetliler katıldı.
İftar programında konuşan Büyükelçi Göksu, Katar'daki alimler ve din adamları ile iftar sofrası etrafında bir araya gelmekten mutlu olduğunu dile getirdi.
Büyükelçi Göksu, İsrail'in Gazze'de yeniden başlayan saldırılarının kabul edilemez olduğunu ve ateşkesin bir an önce yeniden tesis edilmesinin önemini vurguladı.
Gazze'deki ateşkes görüşmelerinin devam etmesi için uluslararası topluma çok büyük sorumluluklar düştüğünü belirten Göksu, "Bizler Türkiye olarak Gazzeli kardeşlerimizin yanındayız. Katliamların durması ve ateşkesin tekrar sağlanması için uluslararası topluma çok büyük sorumluluklar düşüyor." dedi.
Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Karadaği ise İslam coğrafyalarında yaşanan zulüm ve trajedilere son verme sorumluluğunun öncelikle Müslümanların omuzlarında olduğunu söyledi.
Karadaği, "Gazze'nin kurtuluşu da, Kudüs'ün özgürlüğü de, Sudan'ın felaha erişmesi ve tüm mazlum coğrafyaların zulümlerden kurtarılması da Müslümanların vahdetine, dayanışmasına ve birlikte hareket etmesine bağlıdır. Ramazan ayının bu anlamda yeni bir uyanışa ve dirilişe vesile olmasını temenni ediyorum." şeklinde konuştu.
Karadaği, şunları kaydetti:
"Müslümanlar bir araya gelmedikçe, güçlerini ve imkanlarını birleştirmedikçe, özgüvene, akla ve hikmete dayalı politikalar benimsemedikçe sorunlarını çözemeyecek ve insanlığa öncülük edemeyecektir. Müslümanların birliği gerçekleştiği zaman dünya değişecektir. İslam ülkelerinin Gazze'deki zulme ortak tepki vermesi ve ortak hareket etmesi bir zorunluluktur"
Türkiye'nin Filistin konusunda tarihi ve manevi sorumluluğu olduğuna işaret eden ve Türkiye'nin Gazze konusunda elinden geleni yaptığını vurgulayan Karadaği, "Dünya Müslüman Alimler Birliği olarak, Türkiye'nin duruşunu takdir ediyor, Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'a ve Türk milletine, bu ahlâkî ve tarihi duruşları için teşekkür ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
İftar programı, katılımcılara Türk mutfağından seçkin yemeklerin ikram edilmesi ve fotoğraf çekimleri ile sona erdi.
