Ankara Milletvekili Yıldırım: Diyanet’e yapılan saldırılar, İslam’a yapılan saldırılardır!
Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım, 2022 yılı bütçe görüşmeleri sırasında Türkiye Büyük Millet Meclis kürsüsünden yaptığı konuşmada, “Siz hiç Türkiye’de papazla uğraşanı gördünüz mü? Musevilerin hahamına bir şey diyenini gördünüz mü? Olmaz.” dedi.
Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım, her yıl bütçe görüşmeleri başlamaya yakın zamanda sosyal medyada Diyanet İşleri Başkanlığına yönelik karalama kampanyaları başlatıldığına dikkati çekerek, “Bütçe günü gelmeye başladığı an, sosyal medyada bazı malum medyalarda ‘Diyanet kapatılsın, bütçe verilmesin, diyanet yok olsun, camiler kapansın, camiler açılmasın’ kampanyası başlar. Zaman zaman bu kürsüden de bu kampanyaya destek olunur.” dedi.
Yıldırım, meselenin Diyanet İşleri Başkanlığı olmadığını asıl meselenin İslam meselesi olduğuna vurgu yaparak, "İslam’ı, Türkiye’de ve dünyada kurumsal olarak koruyan, doğru öğrenilmesini sağlayan, doğru yaşatılmasını sağlayan kurum, Diyanet’tir ve Diyanet’e yapılan saldırılar, İslam’a yapılan saldırılardır." diye konuştu.
Bilerek veya bilmeyerek bazı kimselerin bu saldırıları daha şuurlu şekilde yaptıklarını belirten Yıldırım, "Zaman zaman bakarsınız sosyal medyaya, acayip şekilde Diyanet İşleri Başkanından başlar, imama kadar saldırı olur. Bu saldırılara müsaade edilmeyecektir. Bir bakarsınız ki, herkes imamla uğraşır." şeklinde konuştu.
Yıldırım, konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü:
Siz hiç Türkiye’de papazla uğraşanı gördünüz mü? Musevilerin hahamına bir şey diyenini gördünüz mü? Olmaz. Bizim ateistimiz de dine karşı değildir, İslam’a karşıdır. Türkiye’deki ateistler, Hristiyanlığa bir şey demez, Museviliği de bir şey demez. Onların problemi, İslam’ladır.
Camiler kapansın, camiler yapılmasın, diyorlar. Camiyi, devlet yapmaz. Geçen seferde bu kürsüden söyledim. Camiyi, o caminin cemaati yapar, millet yapar, halk yapar, vakıflar yapar, Diyanet İşleri Vakfı yapar.
Buradaki vakıf, parayı nerden bulur? Camilerden toplar. Birer birer toplar. Birer lira birer lira. Ama o birer liranın bereketi çok farklıdır.
İşte Yıldırım’ın o konuşması: