Konuşmasına Cumhuriyetin ilanının 101. yılını kutlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Mücadele’nin Başkomutanı, Cumhuriyetin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere istiklalin ve istikbalin inşasında emeği, katkısı olan kahramanların her birini saygıyla andı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bin yıldır bu toprakları vatanımız olarak tescillemek için canlarını feda etmekten çekinmeyen tüm şehit ve gazileri rahmetle anıyorum. Bugün de ister üniformalı, ister TUSAŞ’ta olduğu gibi üniformasız olsun milletimizin huzuru ve devletimizin bekası uğrunda hayatları pahasına mücadele eden kahramanlarımıza şükranlarımı sunuyorum.” diye konuştu.

Milletçe birlik ve beraberliğe sahip çıkarak iç cepheyi sağlam tuttukça terör örgütlerinin de onları besleyip ülkenin üzerine salan şer güçlerinin de emellerine ulaşamayacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Nevzuhur devletlerin, köksüz toplumların, kendi çıkarları dışında hiçbir insani değeri önemsemeyen küresel tröstlerin anlamadıkları bir hakikat var. Bu hakikat, Türkiye Cumhuriyeti’nin, bizim binlerce yıllık devletler silsilemizin son temsilcisi olduğudur. Onlar sanıyorlar ki bu milletin devleti sadece 101 yıllık geçmişe sahiptir. Halbuki Cumhuriyetimiz 101 yıl önce yeni bir devlet olarak değil, yeniden başlangıcın sembolü bir rejim olarak kurulmuştur. Ordumuz başta olmak üzere devletimizin omurgasını oluşturan kurumlarımızın kuruluş yıllarının yüzlerce, hatta binlerce yıl öteye uzanması bu hakikatin en açık ifadesidir.

Kuruluşundan itibaren Cumhuriyetimizin elbette kimi eksikleri olmuştur, kimi zaafları olmuştur, hatta kimi hatalı tercihleri de olmuştur ama bunların hiçbiri tevarüs ettiğimiz köklü tarihi, zengin medeniyeti, tüm dünyaya örnek teşkil eden insani değerleri gölgelemeye yetmez. Tam tersi, bu millet, tarihin her döneminde maruz kaldığı tüm saldırıların üstesinden gelmeyi başararak küllerinden yeniden doğmayı başarmış asil bir millettir.”

“Allah’ın izniyle bu mücadeleyi de başarıya ulaştıracağız”

“Bugün küllerimizin değil, sahip olduğumuz imkanların ve azmin üzerinde yükseldiğimiz bir döneme giriyoruz. Bir başka ifadeyle, yeniden ve daha güçlü bir başlangıcın arifesindeyiz.” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yokluklar içinde yürütülen Milli Mücadele nasıl zaferle taçlandırıldıysa Allah’ın izniyle bu mücadeleyi de başarıya ulaştıracaklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhuriyetimizi kurduktan sonra, devletimizin sınırları içindeki her bir insanımızı adil ve eşit vatandaşlar olarak kabul etme sürecimiz biraz sancılı geçmiş olabilir. Ama nihayetinde bunu da başardığımızı düşünüyorum. Geldiğimiz noktada artık, geçmiş bir asırdaki acıları yarıştırma, yanlışlarla hesaplaştırma anlayışını geride bırakıp, hep birlikte yönümüzü Türkiye Yüzyılı’na çevirmemiz gerektiğine inanıyorum.” değerlendirmesini yaptı.

Dünyada ve bölgede tarihi gelişmelerin yaşandığı, siyasi ve ekonomik yeniden yapılanma sürecinin kapılarının aralandığı bir dönemde olunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Böyle bir dönemde 85 milyon hep birlikte Türkiye Yüzyılı vizyonu etrafında bütünleşmemiz çok daha önemli ve hayati hale gelmiştir. Bunun için de ülke ve millet olarak önümüzdeki siyasi, sosyal, ekonomik sorunları hızla çözmemiz şarttır. Cumhur İttifakı ortağımızın öncülüğünde son dönemde ortaya konan yaklaşımların, bu geniş arka plan ışığında önyargısız olarak değerlendirilmesinin daha faydalı olacağı kanaatindeyiz. Bu yaklaşım, kadim devlet aklının, milletimizin binlerce yıllık tecrübesinden süzülüp gelen irfanının gereğidir. Hz. Mevlana’nın ifadesiyle, yeni şeyler söylememiz gereken, sorunları görmezden gelen değil, kararlı irade ortaya koyup çözmemiz gereken bir iklime girdik. Aksi haldi nevzuhur devletlerden ve toplumlardan bir farkımız kalmaz. Hiç uzağa gitmeye gerek yok, Milli Mücadele tek başına, bu halkın en zor şartlarda bile neler yapabileceğinin en güzel timsalidir.”

“Tarihi bir duruş sergiliyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet’i kurarak çıkılan yeni yolun, zaman içinde mazlum milletlerin bağımsızlıklarını kazanmalarına giden kapıları açtığını vurgulayarak, şunları söyledi:

“Bugün de bir asır önce Meclis kürsüsünde yaşanan iklimi yeniden hissediyor, aynı şeye inanıyor, aynı şeyi söylüyoruz. Yine bir asır önce olduğu gibi, dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerimizin umudunu yaşatacak, azmini bileyecek, inancını kökleştirecek tarihi bir duruş sergiliyoruz. Şunun bilinmesini isterim, hiçbir zorluk bizi yolumuzdan alıkoyamayacak. Milletçe ve devletçe, dünyada ve bölgemizde oynanan oyunlar karşısında kaçmayacak, geri adım atmayacak, karanlık senaryolara teslim olmayacak, sinsi oyunlara yenilmeyeceğiz.

Tam tersine, onurlu ve dirayetli duruşumuzdan taviz vermeden, kendimize yakışır şekilde mücadeleye devam edeceğiz. Sınırlarımızın güvenliğiyle yetinmeyecek, bölgemizin ve dünyanın huzuru, mazlumların felahı için çalışmaktan vazgeçmeyeceğiz. Siyasi, sosyal ve ekonomik tüm hedefleriyle Türkiye Yüzyılı’nı mutlaka ama mutlaka hayata geçireceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyetin 101’inci yıl dönümünde bu ahde 85 milyon vatandaşın her birinin canı gönülden katıldığına inandığını dile getirdi.

Köken, inanç, mezhep, meşrep, siyasi ve ideolojik farklılık ayırt etmeksizin, yüreği bu ülke ve bu millet sevgisiyle çarpan herkese, tüm vatandaşlara samimiyetle seslendiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

“Gelin, Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa edelim. Gelin, son iki asırdır dünyada yaşanan büyük dönüşümleri kaçırmamıza yol açan farklılıklarımızı, Türkiye Yüzyılı’nın inşasının harcı, tuğlası, demiri haline getirelim. Gelin, Hünkar Hacı Bektaş’tan aldığımız ilhamla bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım, hep birlikte Türkiye olalım. Gelin, ayrık otlarını değil, bin yıllık kardeşliğimizi büyütelim, güçlendirelim. Bu hasbi çağrımıza kulak verecek, gönül açacak, yoldaşlık edecek herkes, tarihin şanlı sayfalarında hak ettiği yeri muhakkak alacaktır. Vatan topraklarındaki bin yıllık varlığımızı şanla, şerefle taçlandıracak yeni başarıları hayata geçirene kadar bize durmak, duraksamak yoktur. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum. Cumhuriyetimizin 101’inci yıl dönümü bir kez daha kutlu olsun. Yurt içinde ve dışında bulunan vatandaşlarımızla birlikte, kendilerini bizden ayrı görmeyen, kardeş ve soydaş bütün halkların da Cumhuriyet Bayramı’nı tebrik ediyorum.”

Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere, istiklal ve istikbal mücadelesinin tüm önderlerini, emektarlarını saygıyla yad eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bin yıldır bu toprakların vatan olması için, canlarını vermek dahil hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan şehitlere ve gazilere Allah’tan rahmet diledi.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, dua etti

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş da şehit ve gaziler için dua ederek, şu niyazda bulundu:

“Okuduğumuz Kur’an-ı Kerim’den hasıl olan sevabı evvelen bizzat, hülasa-i kainat, iki cihan serveri Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa Efendimizin (s.a.s.) mübarek, münevver, mutahhar, aziz ruhu tayyibelerine hediye eyledik, kabul eyle Ya Rabbi.

İlahi Ya Rabbi! Okunan Kur’an-ı Kerim’den hasıl olan sevabı bu toprakları bize vatan kılmak için Malazgirt’ten Çanakkale’ye, Milli Mücadele’den günümüze kadar fedai can bütün şehitlerimizin ruhlarına hediye eyledik, kabul eyle.

İlahi Ya Rabbi! Başta Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün gazilerimizin ruhlarını şad eyle, hayatta olan gazilerimize hayırlı ömürler nasip eyle.

Ya Rabbel Alemin! Devletimizi, milletimizi, ezanımızı, bayrağımızı ilelebet payidar eyle, birliğimizi, beraberliğimizi daim eyle. Devletimize, milletimize tuzak kurmak isteyen dahili ve harici bedhahlara, hainlere fırsat verme Ya Rabbi. Onların milletimiz için, devletimiz için kurmuş oldukları her türlü planı, hileyi, desiseyi, tuzağı kendi başlarına makus eyle Ya Rabbi.

İlahi Ya Rabbi! Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de; ‘Hepiniz toptan Allah’ın ipine sarılınız, tefrikaya, fitneye düşmeyiniz.’ buyuruyorsun. İstiklal Marşı Şairimiz Mehmet Akif Ersoy bu ayet-i kerimeyi mısralarına dökerek; ‘Girmeden tefrika bir millete düşman giremez. Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.’ diyor… İlahi Ya Rabbi! Milletimizi kardeşlik, dayanışma bağlarıyla daha çok birbirimize bağlanmayı ve fitnecilere, fesatçılara, tefrikacılara fırsat vermemeyi nasip eyle.

Şanlı ordumuzu karada, havada, denizde, her yerde ve her zaman mansur ve muzaffer eyle Ya Rabbi!”

Programa, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, siyasi parti genel başkanları, yüksek yargı organlarının başkanları, azınlık cemaatlerinin temsilcileri ile askeri erkan ve diğer davetliler katıldı.