Hiç kuşkusuz bir ölümün ardından geride kalanların gözlerinden ayrılık gözyaşı akmaktadır. Kalp ağlar fakat dudaklardan sabr-ı cemil niyazı dökülür. Yakup Peygamberin Yusuf’unun ardından sabredişi gibi, bir gün ötelerde kavuşma arzusu ile Allah’ın emrine ram olunur. Feryat yoktur, figan yoktur, sadece gözyaşı ve dua vardır… “İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn”, “Biz Allah’a aitiz ve ancak Allah’a döneceğiz.”, ilahi sözü gönüllerin acısına merhem, kalplerin hasretine ilaç olur…

İÇİNDEKİLER:

Ölüm ve Ölü Üzerine - Prof. Dr. Hayreddin Karaman

İnsanın Kıyameti O An - Abdulbaki İşcan

Alkış, Islık ve Sloganın Yakışmadığı Yer - Dr. Ekrem Keleş

Ölümün Ardından - Prof. Dr. Kemal Sayar

Hüznü Sabırla Birleştirmek - Prof. Dr. Soner Gündüzöz

Kaybın Ardından - Prof. Dr. Erol Göka

Olmak İçin Ölmeden Önce Ölmek - Prof. Dr. H. Kâmil Yılmaz

Ebediyet Yolcusunun Şahitleri: Mezar Taşları - Dr. Ülfet Görgülü

Kitabın PDF ve ePUB formatlarına erişmek için:

https://yayin.diyanet.gov.tr/Product/Detail?productId=3558