"Kim ahiret kazancını isterse onun bu kazancını arttırırız; kim dünya kazancını tercih ederse ona da bundan veririz; ama onun ahirette hiçbir nasibi olmaz." (Şûrâ, 42/20)
Ahiret yolundaki menzillerden biri olan dünyadaki tercihlerimiz, bizim Allah (cc) katındaki değerimizi belirler. Bizlerden istenen bir denge içerisinde yaşamaktır. “Rabbimiz, bize dünyada da iyilik ver ahirette de.” duasını bize hem Kur’an hem de Hz. Peygamber (sas) öğretmektedir. Dünyadaki şiarımız, işlerimizi Allah’ın (cc) razı olacağı şekilde yapmak, ahiret için daima hazır olmak, olmalıdır. Çünkü Allah (cc) herkese çalıştığının karşılığını verecektir; dünyayı isteyene dünyayı, ahireti isteyene de ahiretin bitmez tükenmez mükâfatını. Ahireti kaybetmek pahasına dünyayı isteyenler ahiretten mahrum olacaklardır.
Rabbimiz bizlerden dünyayı terk etmeyi değil, ahiret kaygısı taşıyarak dünya hayatını yaşamayı ister. Müslüman’a düşen dünya ve ahiret dengesini sağlamaktır.
Hars: Ekin, sonuç, kazanç.
