Allah, güvenilir olanları sever

Yüce dinimiz İslam, istikamet üzere, dosdoğru bir ömür geçirmemiz için bizlere gönderilmiştir. Yüce Rabbimiz, niyet ve inancımızda, söz ve davranışlarımızda doğru ve dürüst olmamızı emretmiştir. Bununla birlikte İslam, yalanı ve yalana götüren her türlü davranışı asla tasvip etmez. Şaka bile olsa yalan söylemeyi, insanları eğlendirmek için dahi yalan konuşmayı hoş karşılamaz. Doğruluk, imanın özü, müminin şiarıdır. Yalan, toplumun huzurunu bozan, insanları birbirine düşüren kötü bir hastalıktır. Doğruluk, güveni tesis eder, sevgi ve saygıyı kalıcı kılar. Doğruluk, mal ve mülkü hayırlı kılar. Yalanla kazanılan maldan hayır gören yoktur. Kalbimizi doğruluğun merkezi kılalım. Özümüz ve sözümüz doğru, davranış ve tavırlarımız tutarlı olsun. Unutmayalım ki sözü doğru olanın işi doğru olur. İşi doğru olanın kalbi doğru olur. Kalbi doğru olanın dini doğru olur. Dini doğru olanın varacağı yer ise ancak cennettir.

---

II. Meşrutiyet’in İlanı (1908)
Erzurum Kongresi toplandı. (1919)
Hatay, Türkiye topraklarına katıldı. (1939)