Hâlâ anlamadılar mı ki Allah onların sırlarını da gizli görüşmelerini de bilir ve Allah bütün gizlileri eksiksiz bilmektedir! (Tevbe, 9/78)
Önceki üç ayette münafıklar konu edilerek onların, sırf çıkarları doğrultusunda Allah’a (cc) yöneldikleri, dünyalık beklentilerine kavuşmaları hâlinde bunları hayır yolunda kullanacaklarına dair Allah’a (cc) söz verdikleri, fakat kendilerine ilahî bir lütufta bulunulduğunda hemen cimrileşip yüz çevirdikleri ifade edilmektedir. Burada ise Allah’ın (cc), onların dışa yansıyan söylemleriyle çelişen tüm sırlarını ve gizli niyetlerini bildiği ifade edilmektedir. Böylelikle de onların, Allah’a (cc) ve diğer insanlara karşı sorumsuz ve güvenilmez kimseler olduklarına işaret edilmektedir.
Allah, söz ve davranışımızı bildiği gibi içimizdeki niyetlerimizi de bilir.
Necvâ: Gizli görüşme, fısıldaşma.
Allâm: Çok iyi bilen.