Bir işe karar verdiği zaman ona sadece “ol!” der, hemen olur. Îsâ, şunu da söyledi: “Muhakkak ki Allah, benim de rabbim, sizin de rabbinizdir. O hâlde O’na kulluk edin, doğru yol budur.” Meryem, (19/35-36)
Hz. Îsâ’nın (as) babasız dünyaya gelişi ve daha beşikte iken nübüvvetini açıklaması apaçık birer mucize iken o dönemdeki insanlar bunu inkâr etmişlerdir. Hatta daha da ileri giderek Hz. Meryem’e (as) iftira atmışlardır. Oysa insanların idraklerini aşan bir olay, Peygamber vasıtasıyla bildirildiğinde buna inanmak en sağlam yoldur. Zira Allah’ın (cc) kudretinin sınırı yoktur.
Allah’ın kudreti sonsuzdur. O’nun insan aklının kavrayamayacağı şekilde irade ettikleri, insanlar için birer imtihan vesilesidir. Allah, insanların rabbidir. Kendisine kulluk edilmeye layık olan sadece O’dur. Sırat-ı müstakîm, ilk insandan beri bütün peygamberlerin çağırdığı yolun adıdır.